"Ne alaka?" diyenler çıkacaktır elbette.

Ben yadırgarım! Şöyle ki:
Sokak hayvanlarından çok, sokakta kalmış insanlar benim umrumda.UNICEF verilerine göre yaklaşık 50 bin çocuk bu ülkede sokaklarda yaşıyor, az mı? Bir şehir nüfusu! Binlerce insan, gencinden yaşlısına sokaklarda evsiz barksız, yiyeceksiz dolaşırken ben tutup bir kuruş sokak hayvanları için bağışlasam rüyamda ne kadar evsiz barksız varsa boğazıma yapışmadan önce vicdanım beni yerden yere vurur.
Hayvansever miyim? Değilim, eğer söz konusu bütün hayvanlar alemiyse ki bu tabir onu tanımlıyor ben hayvansever değilim. Sen mesela bir öküzü veya köstebeği sevemezsin ama bak ben onu severim. (Aklından geçeni okuyorum)
Sokakta aç, susuz, evsiz barksız bir tek insan kalmayana kadar da bu görüşlerim böyle devam edecek. İsteyen kusura da baksın başka yere de.
İfade ettiğim şekilde hayvansever olmamam hayvanlara zulmü onayladığım anlamına gelmez, lütfen. Tamam, insan çevresiyle bir bütün çevresindeki canlıların çilesine kayıtsız kalmamalı ama önce o bütünü var eden insanların refah seviyesini yükseltmek gerekmez mi?
Düşkün, yoksul, ihtiyaç sahibi insanlara yardım edip de sokak hayvanlarını da ihmal etmeyenleri takdir ederek haklarını vermek lazım, vicdanları rahatsa daha laf demek düşmez ben gibilere.
Sokak hayvanlarını korursak onlar da bizi korur mu, zannetmem, tam aksine akşam eve dönerken peşinden koştururlar bazıları çok acıtacak bazıları da çok acınacak haldedir. Aradaki farkı bazen hayvanın 2 ayaklı mı yoksa 4 ayaklı mı yoksa 40 ayaklı mı olması gibi anlamayabilirsiniz. Hayvan hakları vardır ama hayvanın insan olması durumunda o haklar ne kadar geçerli olabilir ki sizce?
YanıtlaSil