Kısa dalga yayın

17.11.2009

Uyusun da büyüsün mu-ha-le-feeeet

0 yorum
Değerli Başbakan bir konuşmasında 81 ili gezerek açılımı anlatacaklarını söylediğinde ben de friendfeed den
Eyyy Muhalefet! Madem iktidar açılım sevdasını millete anlatmak için 81 vilayete açılacak o zaman sana da yol görünüyor, eğer gerçekten açılıma karşı duruşunda samimiysen tabii ki! Hadi bakalım görelim sizi; iktidar halka geliyorsa sen de gel, öyle kürsüden bağırıp çağırmakla olmaz bu işler...
demiştim. Oysa Yeniçağ ın haberinden de görüyoruz ki iktidar açılım sevdasına memleketi karışlarken muhalefet uyumaya devam ediyor. Sadece grup toplantılarında avaz avaz bağırmakla kalıyor bütün muhalefetleri. Oysa bu devlet iktidarı olsun, meclise giren muhalefeti olsun bunlara milyonlarca lira yardım yapıyor. Ne için? Sağa sola bina dikmeleri, seçimlerde afiş, amblem bastırmaları için mi?
Hayır elbette! Demokrasiyi işletmeleri için.
Milyonlarca lira devlet desteğiyle güya siyaset yapan muhalefet sadece kürsüden yırtınma ve muhalefet deneyimlerde bulunuyor ama sadece gönüllülük temelinde teşkilatlanmaya çalışan Osman PAMUKOĞLU il il gezip iktidarın zihniyetini ve yaptıklarını anlatmaya çabalıyor.
Ve bu gönüllü çaba internet sitelerinde neredeyse dalga geçercesine "Pamukoğlu mitinginde izdiham(!)" şeklinde adi bir başlıkla güya haber yapıyor.
Onlar da haklı! Çünkü elinde bu adi basına harcayacak devlet desteğiyle avucuna kondurulmuş milyonları olmayan bir partiden ne beklentileri olabilir ki?
Maalesef iktidara, güce sahip olanların peşinde herkes koşuyor ama fikirlerin, ideallerin peşinde koşan mert insanlar, yazarlar, çizerler, vatandaşlar nadir bulunuyor.
Onlar da haklılar, onlara da bir şey demek ne hakkım ne de haddim.
Orhan Baba deyimiyle:
"Haklısın haklı
Bence sen de haklısın"

15.11.2009

Trakyadan beklenen Doğu açılımı

0 yorum
Memlekette bir açılım havası almış başını gidiyorken bize de bir açılım yolu göründü.
Yok. Bu öyle memleketle falan ilgili değil, doğrudan şahsımla ilgili bir açılım, daha doğrusu açılım beklentisi. Ya aslında memleketle de ilgili ama benim memleketimle ilgili.
Dün akşam

8.11.2009

İslami vatandaşlık tanımı ne zaman yapılacak?

0 yorum
odatv.com da yapılan haberin başlığı şöyle: Bir bakan "İslami bakan" unvanı kazandı
O Bakanın bu unvanı nasıl kazandığı ise şöyle anlatılıyor:
Cumhurbaşkanı Gül, Bakan Çağlayan’a “İslami Dayanışma Ödülü” veriyor.
Bu ödül neden veriliyor?
Bakan Çağlayan, “İslam ülkeleriyle İslami dayanışma gösterdiği” için bu ödül alıyor.
Veren kim?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.
Dikkat ediniz, söz konusu olan “İslam ülkeleriyle dayanışma ödülü” değil; “İslami dayanışma”.
Başlıktaki soru bu haberi okuduktan sonra aklıma geldi. Düşündüm; acaba "İslami vatandaşlık" gibi bir kavram da yakında ortaya çıkar mı diye. Ne bileyim hani ab vatandaşlığı, dünya vatandaşlığı gibi şeyleri duyduk da eğer böyle birşey olursa tanımı nasıl olur? Şimdi Devletimiz ab yolunda koşturduğundan vatandaş da ab vatandaşlığına koşturmuş sayılıyor. E doğal olarak İKÖ içinde yer alıp, Devletin bir Bakanına Cumhurbaşkanı "İslami bakan" unvanını layık görüyorsa vatandaşlara da biçilen "İslami vatandaşlık" tanımı vardır gibime geldi.

Sizce böyle bir durumda, "İslami vatandaşlığın" tanımı neyi içerir?
a) Ameli "islamilik"
b) Tevhidi "islamilik"
c) Siyasi "islamilik"
d) AK "islamilik"
e) Tayyibi "islamilik"

5.11.2009

Domuz gribi - Gribal toplum psikolojisi

0 yorum
Toplum olarak daha öncesinde de pandemik hastalıklar aştık; deli dana, kuş gribi gibi.
Ama bu H1N1 namı diğer domuz gribi memlekette muazzam bir panik havası estiriyor.
Akademisyenlerin bir çoğu ülkemizde görülen vakaların dünya sağlık örgütü verilerine göre domuz gribi olmadığından bahsedip, sağlık bakanlığı tarafından ülkede estirilen havanın paniğe sebep olduğunu dile getiriyor. Diğer taraftan, sağlık bakanlığı tarafından sağlık kuruluna davet edilen ve domuz gribi konusunda hükümetin politikalarını yönlendiren akademisyenler de tam aksine, ülke sathında pandemik bir hava estirilmesine sebep oluyorlar.

Sağlık kurulunda yer alan akademisyenlerin sebep oldukları, bence üzerlerinde hissetmiş oldukları sorumluluk baskısından kaynaklanıyor ve bu sebeple paranoyak bir şekilde yürütülen politikaları yönlendiriyorlar. Bir yanda Başbakan korkusu diğer yanda ya beklendiğinden öte bir şey olursa korkusu...

Söz konusu salgının olduğu süre içerisinde H1N1 den  can kayıpları göz önüne alınınca normal gripten hayatını kaybedenlerin oranı pandemi tedbirlerinin akılcılıktan öte paranoyaya dönüştüğünü gösteriyor. Hele ki aşı üretici firmaların aşı deney fazları (2 yaş altı ve hamilelerde denenmediği gibi )konusunda yapmış oldukları açıklamalar dikkate alınınca ben estirilen havaya inanmıyorum.
İşyerleri artık iyice huzursuzlukla dolmaya başladı, insanlar en ufak bir aksırık da dahi karşısındakilere tıpkı bir vebalı tavrı koyuyor. Tedbir elbette önemli ama tedbir alınmaya çabalanırken toplum psikolojisi de düşünülüp korkudan çok akılcı bir tavırla politikalar yürütülmeli. 
Ne diyeyim toptan geçmiş olsun...
Son olarak değerli Dohtur Kenan Abimin paylaştığı tabipler birliğinin konu ile ilgili açıklamasını vereyim.

1.11.2009

Peygamber Efendimizi bulaştırmayın bu işe (bestofmen.org)

10 yorum

Bugün  e-posta kutusunda, sevdiğim insanlardan gelen, aşağıdaki zincir posta beni ne kadar hüsrana uğrattı bilemezsiniz. Bir zamanlar benzer birşey için Atatürk kullanılmıştı. Sonunda bir fiyasko ve üç kağıt olduğu da ortaya çıkmıştı. beyn.org bununla ilgili ayrıntıları yazmıştı. Şimdi benzer bir şey, Hz Muhammed'in ve Hz İsa nın da adının yer aldığı bir şaçmalık ortalarda dolaşıyor. "Best of men" diye bir saçmalıkta iki peygamber; bilimadamları, devlet adamları vd ile karşılaştırılıyor. Bir de iletinin başındaki mesaja bakar mısınız?
Her ne kadar kimseye herhangi bir şey ispatlamaya gerek olmasa da Peygamberimiz'i (SAV) sevdiğimizi ifade etmek açısından katılmak lazım diye düşünüyorum. Gerisi ilgine kalmış ;)
 Ya Allah'ınızı severseniz bunlarla uğraşılıp ispat edilmeye çalışılan nedir, nasıl bir egodur, neyin çabasıdır benim aklım almıyor. Aklı alıp da bu işi zincirleme yürütenlere de üzüntülerimi iletiyor ve alet oldukları oyunu daha bir akıllıca düşünmelerini diliyorum. Peygamber Efendimize sevgiyi ifade etmenin yolu bu işlerden geçiyorsa ben almayayım, böyle sevgi olmaz arkadaşım, kardeşim! Kusura bakabilirsiniz ben sizler gibi sevemiyorum, böyle saçma şeyleri kanıksayamıyorum. Sonuçta ne olacak? Kim kendini nasıl tatmin edecek? Ya oylamadan Hz Muhammed çıkmazsa?
DUNYADA EN COK SEVILEN KISI diye bir oylama var....

2010 subatda sonuc belli olacak....
10 kisi var bu oylamada aday...
biride Peygamber Efendimiz...
Oyunuzu kullanin vede bu mesaji baskalarinada yollayinki,Rabbimizin bu kainati onun yuzu suyu hurmetine yaratttigi,bizim rehberimiz,efendiler efendisi......insanligin iftihar tablosu...Kainatin efendisi..HZ.seyyidul beser  kimmis insanliga gosterelim..............sevgiler ve saygilar.Adres:
http://www.bestofmen.org/