Kısa dalga yayın

31.12.2005

Eskiyorum...

0 yorum

İnsan, üzerindeki giysilerin eskimesine hiç sevinir mi? Sizi bilmem ama ben seviniyorum. Bir çok şey eskidiği zaman insanda ister istemez bir mutsuzluk duygusu belirir, üzülür hatta çok değer verdiği bir kazak için kendini bile kahredebilir. Eskidiğini hissettiğimiz bazı şeylere bazen harcadığımız para bazen de verdiğimiz manevi değerden dolayı üzülürüz.


Eskimek, sonuçta kayıptır. Eskidikçe zaman geçer ve bu bir asker için tutunacak bir umuttur. Üstündeki kamuflaj eskiyorsa, zaman geçiyor, şafak atıyor ve sen o kışlada eskiyorsun demektir. Bunu fark ettiğin anı kendine bir miat biçersin.


Kamuflajlarım eskiyor, ilk üstüme giydiğimde bol, hımbıl duran kamuflaj artık küçülüyor. Kamuflaj ağarıp, küçüldükçe kışladan ayrılma vakti de yaklaşıyor.

23.12.2005

Ben de adam gibi sevmiştim...

0 yorum

İbrahim abimizden Adam Gibi

ADAM GİBİ

Ben seni hiç sevmedim ki

Durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim

Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim

Birde yıldızları sevdim

Eylül akşamlarında gelip,

Gözlerinde tutulan.

Ben seni hiç sevmedim ki

Beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim

Kurşunları sevdim beni vurduğunda

Ağlamayı sevdim unuttuğunda

Yalnız olduğumu anladığımda

Ayakta kalmamı sevdim

Yıkılmamı sevdim seni hatırladığımda

Ekmeği sever gibi sevdim sensizliği

Su gibi özledim Temmuz güneşinde sesini

İkindide yağmur gibi

Geceleyin yağan yağmur gibi sevdim seni sevdiğimi

Ben seni hiç sevmedim ki

Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim

Menekşeyle konuşmanı

Nisan'a hatırlatmanı

Baharın bir adının da yalnızlık olmadığını

Düştüğün zaman kanayan yaralarını

Ve tuhaflığını üşüdüğün zaman

Sakız satan çocukları

Yeni çıkan şarkıları

Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim

Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe

Ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte

Ben seni hiç sevmedim ki

Bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine

Bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde

Alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde

Buğusunda sabahın, acımasızlığında ahın

Ağlayan yüzünde İsa'nın

Ferahlatan gücüyle duanın

Korkutan yanıyla nar'ın

İncenin, zeytinin ve kalbin üstüne

Gülün üstüne

Tutunduğum umudun üstüne

Korkunun üstüne

Hep senin üstüne, hep senin üstüne

Ben seni hiç sevmedim ki

Gittiğin zaman gitmeni sevdim

Evreni sevdim geldiğin zaman

Kalmanı sevdim

Korkuyordum sana alışmaktan

Yine de sevdim gülümsemeyi

Mendilimi sallarken, seni götüren trenin arkasından

Kırlara ilk kar düştüğü zaman

Ölümünün ne güzel olduğunu sevdim

Seni içimde öldürdüğüm zaman

Ben seni hiç sevmedim ki

Durgun akşamlarda söylenen şarkı neyse

Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim

Birde yıldızları sevdim

Eylül akşamlarında gelip,

Gözlerinde tutulan.

Düştüğün zaman kanayan yaralarını

Ve tuhaflığını üşüdüğün zaman

Sakız satan çocukları

Yeni çıkan şarkıları

Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim

Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe

Ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte

Ben sevdim mi adam gibi severim

1.12.2005

Nöbetçinin Türküsü

0 yorum
Gece 2-4 Nöbetinde ayazın altında nöbet tutarken iyi giden bir şarkı, mekanın cennet olsun Cem Baba...

 

----

 

bana yazdigin son mektubun ucunu bu sefer bilerek yakmamissin
sehre gitmeye karar verdigini soyluyorsun; sen bilirsin
verdigin bu kararin sen farkina varmamissin

 

nöbette geceleyin
ses geliyor daglardan
artik bir dönüsün yok
düstügün o yollardan

yar beni, o yar beni
ille de yar, o yar beni
dagdan gelen ses degil,
mezara yar koyar beni

sehirler güler ama
kurt gibi kapar seni
hayat güzeldir ama
sermaye yapar seni

nöbette geceleyin
ses geliyor daglardan
artik bir dönüsün yok
düstügün o yollardan

yar beni, o yar beni
ille de yar, o yar beni
dagdan gelen ses degil,
mezara yar koyar beni

seni affedemem ki
çektin gittin yoz oldun.
sana yar diyemem ki
dile düstün söz oldun.

yar beni, o yar beni
ille de yar, o yar beni
dagdan gelen ses degil,
mezara yar koyar beni

Sonbahar

0 yorum

Sonbahar!


Sonbahar diyince akla ilk gelen sararmış yapraklar ve hoyrat esen rüzgar olmalı herhalde. Aksini istisna da olsa, iddia edenler çıkacaktır ama hiç önemli değil, istisnalar kaideyi bozmaz derler.


Sapsarı yapraklarla kaplı yollarda yürürken, ayakların altında ezilen yapraklardan çıkan sesler ve hoyrat rüzgara sevgilinizle birbirinize sarılarak eşlik ediyorsanız  sonbaharın tadını çıkarıyorsunuz demektir.


Her son yeni bir başlangıçtır ne de olmasa, yazın bitişiyle gelen sonbahar da yeni bir aşk macerasının habercisidir. Sonbaharın yaprak dökümü her ne kadar şarkılarda şiirlerde hicranı tasvir etmekte kullanılsa da benim için tam aksi şekildedir. Olayların sonbaharda yaşandığı, adında sonbahar bulunan filmler, sonbahara sitem ve küfür edilen, ayrılığa sebep gösterilen şiirler, büyük ayrılıkların sonbaharda yaşandığı aşk romanları vs. ile insan ömründe bir dönüm noktasıdır sonbahar. Sonbaharın bu kadar kıymetli olduğunu anlamak için sonbaharın tadını layıkıyla çıkaramamak gerekiyormuş. Kışla dışında sonbaharı sevmeme rağmen kendisine hiç bu kadar değer biçmemiştim.


Şu an sonbahardayız. Rüzgar, bırakın hoyratlığı deli gibi esiyor Beşiktepe’de. Bu sonbaharı sabah ve akşamları sararmış-kızarmış kavak, söğüt yapraklarını rüzgara, ağaçlara küfrederek diğer arkadaşlarla birlikte mıntıka yaparak yaşıyorum. Topladığım her yaprakta sivil hayatta ağzıma almaya imtina ettiğim bin bir küfür savuruyorum. Topladığım her yaprakta, sevgilimin yanağına bir öpücük kondurmayı özlemle hayal ediyorum.


Çılgınca, kurumuş yaprakların üzerinde, havada uçuşan yaprakların altında koşturmak varken ben sonbaharı yaprak yaprak toplayıp çöpe atıyorum. Ben sevdaya yaprak yaprak hasret besliyorum. Ve ben artık sınıra dayanıyorum. Bu kadar zalimlikten sonra hangi yaprak bana sonbaharın eski tadını verir diye çok ama çok merak ediyorum…


 

Sonbahar Rüzgarları

Düşen bir yaprak görürsen
Beni hatırla demiştin
Biliyorsun seni ben
Sonbaharda sevmiştim

Her sonbahar gelişinde
Sarı sarı yapraklarla
Kuru dallar arasında
Sen gelirsin aklıma

Rüzgarla düşen yapraklar
Daima senin hayalin
Yine bir sonbaharda
Döneceksin sen bana

Her sonbahar gelişinde
Sarı sarı yapraklarla
Kuru dallar arasında
Sen gelirsin aklıma