Kısa dalga yayın

27.02.2013

pkk

0 yorum

@ladyimam:
"pkk'lılar başka ülkelere mi gidecek? e adam avrupada yaşayacaksa niye diyarbakır için öldü?
ne yani yıllardır doğu anadolu için savaşan kan döken pkk'lılar topraklarına gelmeyip başka ülkede ölmek için mi savaştı.."

hadi buyur, oldukça özet bir şekilde sormuş.

milliyetçilik

0 yorum

şimdi birileri çıkmış milliyetçilik ve üniter devlet 18. yüzyıl ideolojisiydi, eskidi artık gibisinden martavallar okuyorlar.

ne kadar eski olursa olsun bu savla karşı çıkılan bir ideolojinin daha iyi gidilecek diye anti-üniter fikir değişimiyle beraber nasıl yapısal çözülmeler sergilediği en yakın yugoslavya örneğinde görülmektedir. önce insanlara etnik aidiyetleri hatırlatılmış sonra dini aidiyetleri sonra dil farklılıkları ve şimdi paramparça, karmaşıklıklar içerisinde halkının birbirini yemeye 21.yy devam ettiği devletçikler ortaya çıkmıştır.

e bu malların savunduğu federalizmi sorsan orta asya steplerinde 1000 yıl öncesinde uygulanan bir siyasi yapılanma olduğunu bilmezler.

he tabi bir de osmanlıcılık hayranlığı var! sor bakayım o hikaye ne zaman başlamış da sona ermiş? 1400 lerde adı konmuş olup 1900 evvelinde tarihe karışmıştır.

federalizmin temeli çok bariz farklı kültür, medeniyet ,dil, din vb farklılıklara sahip topluluklar üzerinde bunların dışında bir gücün hükümranlığı en az masrafla sağlamasıdır.

günümüzde türkiye üzerinde yapılmak istenen de işte bu federalizme götürecek ayrılıkçı alt yapının taşlarını döşemektir.

şimdi bazı fikirlerin eskiliğine değil işlevselliğine bakacaksın.

mesela türkiye cumhuriyeti.
hem avrupanın demokrasisini alıp iktidarı bir hanedanlıktan seçilmişlere aktarmış hem de doğunun konfederalizmini alıp yerel yönetimleri teşkilatlandırmış (belediyeler, il genel meclisi gibi) ama bu yerel yönetimler ekonomik ve dış ilişkilerde işi sulandırmasın merkezle bağını koparmasın diye dış ekonomik ilişkilerini (borç alma, toprak ve işgücüne ilişkin ekonomik anlaşmalar yapma vs) merkez yönetimin iznine bağlamış veya kanunla sınırlamalar getirmiş diğer eylemlerinde (federe devletlerin aksine) merkezin atadığı valilere bunlar üzerinde idari vesayet yetkisi vermiştir. günümüzde bu vesayet ekonomik kanalda oldukça azalmıştır.ortak kültürler temelinde yükselmiş bir doğu batı medeniyet sentezi. şimdi ise dilinden, hayaline ayrıştırılmaya başlanan bir medeniyet enkazına dönmek üzere.

şunu da her zaman bu konularda dile getirdiğim gibi belirteyim: federal bir yapı bu yapı dışındaki toplumları sömürmediği sürece ayakta kalamaz. sömürgeci olmayan bir federalist yapı çökmeye mahkumdur.

22.02.2013

badem bıyık

0 yorum
12 eylülden sonra kamu çalışanları için çıkarılan sakal bıyık nizamnamelerine dayanır.

ne ağzın yanlarından,ne de dudağın üstüne sarkacak.ne sağa ne de sola selam çakacak, askere karşı esas duruşta duracak o bıyıklar.

e doğal olarak da sivil bir kitle sosyal ve ekonomik hayatta bu darbecilere karşı esas duruşta beklediğini bir şekilde belli edecek!

dini dindarlar finanse etsin

0 yorum
dini finanse etmek ne demektir allasen? bunu diyen ya hiç dayak yememiş ya da türkçe bilmiyor.

dini hizmetleri inananlar finanse etsin demek daha makbüldür bence.

hemen her caminin bir yaşatma derneği ve yönetim kurulu var. bence bir mahalle camiinde imam, müezzin, kayyım ihtiyacı varsa bunun maliyetini o mahalle cemaatinin üstlenmesi gerek. 
bir müslüman olarak bana uyar, ben kabul ederim.
yani imam müezzin, kayyım kamu görevlisi kadrosundan çıkarılmalı. bu işler bir meslek, tam zamanlı gelir kapısı olmamalı, bir zümre teşkil etmemeli bence. kadrolu imamlık sünni gelenekte devletin halka ulaşma aracıdır. (her ne kadar bir çok şeyine karşı olsam da ben de amelde sünniyim, en azından öyle yetiştim. aklıma imanıma yatan her mezhebin görüşünden de aklımın takıldığı yerde faydalanırım.)
mesela devlet doğrudan bunların maaşını ödemektense istihdam eden camilere belli bir oranda sgk prim desteği verebilir. bir vatandaşın vergi gibi katlandığı kamu gelir kalemleri nedeniyle kısmen de olsa devletin katkısı olması gerek diye düşünüyorum.

eğitim konusunda imam hatipler, ilahiyatlar, kuran kursları var zaten. atama yerleştirme de ise diyanet yetkinlik konusunda kpss gibi bir sınav yapar bu görevlere ehil kişileri belirler. 
bunlar da ihtiyacı bulunan cami dernek yönetimine gider başvurur, seçim kararını da dernek yönetimi veya seçimle dernek üyeleri (aidat veren cemaat) belirler. ya da güveniyorsalar doğrudan cemaatten birine bu görev verilebilir.

aslında buna bile gerek yok; her caminin kadrolu, doğal, emekli, yaşlı cemaati vardır imamlık ve müezzinlik görevini yeterli para çıkmayan camilerde gönüllü olarak bu kişeler de yerine getirebilir. 

bütün bunlar bence islam'ın doğasına ve özüne daha uygun.
bir müslüman her şeyi devletten veya başkasından beklememeli biraz elini taşın altına koymalı.

PKK terör örgütüne tazminat davası açılması

0 yorum
terörist kancıklarla savaşırken can veren vatan evlatlarının aileleri, gaziler, terör örgütünün eylemleri nedeniyle sivilde terörist eylemlerden dolayı mağduriyet yaşayanların yapması gereken bir eylem.

bu terör örgütü müzakere sürecinde devlet tarafından bir tüzel kişilik gibi muhatap alınıyorsa böyle bir şey yapılması da pek ala mümkün.
nasıl birileri bdp gibi siyaseten bu terör örgütüne ve yöneticilerine, teröristlerine sahip çıkıyorlarsa o zaman hukuken de bu terör örgütünün neden olduğu can, mal kayıplarının tazmininde de taraftırlar. müzakere sürecinde terörist başına, terör örgütüne kefil kim varsa bu tazminat taleplerinin muhatabı olmalıdır.

ne diyor bilirkişilerimiz; apo hala terör örgütünü yönetiyor, örgütte sözü geçiyor. apo kimin elinde? türk devletinin.
o halde açacaksın bu herife tazminat davasını, paşa paşa ödeyecek bu can ve mal kayıplarının tazminini. 

nasılına da hukukçular kafa yorsun bizahmet!

ek olarak:
terör mağdurları ırak'a tazminat davası açsın

20.02.2013

recep tayyip erdoğan

0 yorum
dünyanın en akıllı insanından kendisine verilen bir ayar şu şekildedir:
"bir siyasetçinin zamanı çok olursa aklına türlü çeşit fetbazlık gelebilir. bu nedenle ‘ona da bir dahaki dönem bakarız artık’ cümlesini kurmasına izin verilmemelidir politikacıların. vay efendim çıraklık dönemi, yok efendim kalfalık dönemi, aman efendim ustalık dönemi gibi ifadelerle hatalarını hoş gösterme girişimleri komik olur ki bu da ‘usta değilsen yönetme kardeşim’ duvarına çarpmaları neticesinde akıllanmaları anlamına gelir."

samsun'da bdpli vekillere saldırı

0 yorum
bu bdpli milletvekili denen pkk uzantısı varlıklara yapılan protestonun 10 da 1 i kadar terör örgütü eylemleri üzerine tartışılıp yerilseydi senelerdir bu zırtı muhteremler dağdaki puştlara güvenip bu memlekette böyle at koşturamazdı.

barış barış! ulan .ötoş! barış istiyorsan önce o dağdaki puştların ellerinden silahlarını bırakmalarını sağlayacaksın.

"sinop olayları konusunda söylenenler, nasıl aceleci ve önyargılı davrandığımızın kanıtlarıdır.

evvela, başbakan, “chp ve mhp tabanından oluşan grupların” bu provokasyonda yer aldığını söylemişti. halbuki bdp’li sırrı süreyya önder, sinop mhp il başkanı’nın kalabalığı yatıştırmaya çalıştığını, “mhp’nin vebali olmadığını” belirtti. bdp’liler, olaylar için chp’li belediye başkanı baki ergül’ü suçlamışlardı, bunun yanlış olduğu anlaşıldı, sırrı süreyya önder, sinop belediye başkanı’ndan da özür diledi!
demek ki, başbakan’ın bu iki partiyi suçlaması haksızmış. dünkü yazımda ben de başbakan’ın sinop olayları yüzünden chp ve mhp’ye yüklenmesini, meseleye particilik gözüyle bakmasını eleştirmiştim.
öbür yanda, chp’li haluk koç, ak partili bir ilçe belediye başkanının fotoğraflarını dağıtarak iktidarı suçladı. bunu tepki olarak söylese de aynı
şekilde particilik gözüyle bakmanın bir tekrarıdır bu.

ve gladio yapmiş!

bdp’lilere bakılırsa, sinop ve samsun olaylarını “gladio” yapmış... bu “gladio, derin devlet” gibi esrarengiz kavramlar hitler’in “yahudi komplosu”na, bolşevizm’in “emperyalizm”ine döndü, her yerde hazır ve nazır! bir kanıt var mı, yok, yakıştırma sadece.
sinop ve samsun olaylarında iktidarın da muhalefetin de görmesi gereken gerçek, toplumdaki gerilimdir. türkiye’de etnik kutuplaşma o boyutlara gelmiştir ki, en kolay alevlenebilir genç kesimlerde böyle hareketler patlak veriyor! öbür yanda, bdp’li kalabalıklar da bölgede akp’nin seçim bürolarını az mı tahrip ettiler? tunceli’de chp’nin seçim bürosunu tahrip etmediler mi?..
particilik gözüyle bakınca, toplumdaki etnik gerilim gözden kaçıyor. bu gerilimi düşürecek yapıcı bir üslubu siyasette geliştirmek de mümkün olmuyor.
..." bağlantı

17.02.2013

anadolu kartalları

0 yorum
yaklaşık 16 yıllık yaramı kanatmış bir filmdir. 

ankara'da yapılacak olan askeri lise sınavına yol parası bulamadığımız için gidememek, akabinde girilen meslek lisesinin harp okuluna girişte engel teşkil etmesi vs. vs. gözlerim dolu dolu seyrettim, eşimin yanında ağlamamak için kendimi zor tuttum. filmin duygusallığından değil, yaram kanadıkça verdiği acıdan elbette.

siz siz olun gökyüzüne saldığınız uçurtmanın ipini sıkı sıkıya tutun.

trafik sigortası

0 yorum
fiyatlar piyasaya kalınca şirketler geçirdikçe geçirmeye başladı. 
arabayı aldık alalı güya ilerleyen senelerde poliçe bedeli düşecekti, ulan her sene bindikçe biniyor kodumun poliçesine. indirim beklerken adam her sene "abi zam geldi diyor". iki senede böyle olduysa iki sene sonra araba parasını bulur bu poliçe bedelleri.

nasıl olsa zorunlu ya geçir babam geçir vatandaşa. 
devlet el atmazsa bu soyguna bulduk ki papazı ne bulduk!
artık tazminatları mı düşürürler azami tarife cetveli mi koyarlar ne yaparlar bir şey yapmaları lazım.

bağlantı

16.02.2013

ben dünyanın en akıllı insanıyım

0 yorum
"bir deprem olduğunda kapıya mı koşarsın, yoksa anahtarın bulunduğu dolaba mı? elbette ki dolaba, yani aslında anahtara... çünkü anahtar olmadan söz konusu kapı sadece bir duvar mesabesindedir... şimdi de bu odada bir kameranın olduğunu ve olup biteni kaydettiğini varsay ve düşün. daha sonra bu görüntüleri izleyenler senin kapıya değil de ters istikamete koştuğunu gördüklerinde "bu adam ne yapıyor, kapı nerede, o nereye koşuyor?" diyeceklerdir. halbuki sen doğrusunu yaptın. belki kapıya koşmadın ama o kapıyı açmak için doğru istikamete, anahtara koştun. işte bazen terse gidiyor gibi gözüksen de düze gidiyor olabilirsin. tıpkı bazen düze gidiyor gibi gözüksen de terse gidiyor olabileceğin gibi..."

"bir aslan miyav dedi...
geçenlerde bir çok televizyon kanalında ormanlar kralı aslanın, bir ceylan yavrusunu evlat edindiği ve onu tüm tehlikelere karşı koruduğu büyük bir ibret ve hayret vesikasıymış gibi sunuldu. herkes-şaşkınlıkla izledi bu olayı. hatta bir arkadaşım o kadar çok etkilenmişti ki, ertesi gün kalabalık bir ortamda, "bir aslan kadar olamadık, birbirimizi yiyoruz!" dedi. ben de; "birbirimizi yediğimiz doğru da "bir aslan kadar olamadık" da ne demek? insan olmayı denesene! ayrıca bize kahraman gibi sunulan o aslan kesinlikle özürlü bir yaratık. aslan, aslan gibi davranmalı. ceylan yavrusunu yemeyen bir aslan kesinlikle özürlüdür." dedim. hepsi beni ruhsuzlukla itham etti.
buna benzer haberler zaman zaman çıkar ve ben her seferinde gülerek izler geçerim.
bir aslan miyav diyorsa onun tedaviye ihtiyacı vardır, ne güzel taklit yaptı diyemezsin." 

Erdal DEMİRKIRAN

0 yorum

dün akşam, sakarya büyükşehir'in sosyal etkinlikleri bünyesinde verdiği seminere katıldım. salon hınca hınç, yediden yetmişe doldu taştı, sahnede bile ayaklarının dibine kadar dinleyiciler oturdu. salonda ayakta dinleyenler vardı. biz de salon dışında etrafımızda ayakta dikilenlerle birlikte dışarıda plazma tv karşısına dizilen sandalyelerde dinledik kendisini.

hızlı ve coşkulu başlayıp stand-up kıvamında devam ederken son bir saati didaktik bir havaya bürünerek devam etti.

sosyal baskılara, çevre ne der kaygısına kapılmayın diyerek başlıyor adam.
geçmişe takılıp kalmayın, yok ceddim şunu yapmış yok atam şöyle savaşmış hikayelerinin arkasına sığınmayın. siz ne yaptınız bu zamana kadar buna bakın diyor.
kendinize güvenin, kendinizi küçümsemeyin, büyük düşünün diyor özetle.

özellikle muhafazakar kitle tarafından dinlenmesi gerekir ki salondan gördüğüm kadarıyla böyle devam ederse bu adam bu ülke için güzel şeylere vesile olacak.

330 projesinin bazılarından bahsetti. ilk okul yaşının 5 yaşına çekilmesi, kamudaki asık suratlılığa karşı halen kullandığımız banknotlardaki atatürk portrelerinde gülümseyen portreler kullanılması gibi hayata geçirilen projelerinden bahsetti.

son kitabıyla dincilik satmaya çalıştığı, bu alanlara girmeye başladığı söyleniyor ama bahsettiklerine bakılırsa tam aksi, dinci yobaz tayfası, israiliyatçılara karşı savaş açmış durumda ve toplumda da talep gördüğü anlaşılıyor. yani günümüzde bir şekilde ekranlardan insanlara ulaşması engellenen çeşitli islam bilginleri gibi kuran'daki dinden bahsediyor.

dini bağlamda girdiği konularda da müslümanlara; götünü kaldır, elinin taşın altına koy, miskinliği bırak çalışmaya bak diyor adam.

http://www.zeytinburnuhaber.org/…-adam-konustu.html

9.02.2013

kocam aradı acil beni çağırıyor

0 yorum
iş yeri ortamında, mesai bitimine bir saat kala , odaya yeni girmekte olan müdürden izin almak için şen bir edayla atılan bayan arkadaş tarafından sarf edilmiş bir cümle.

bu cümleyi duyunca ister istemez yudumlamış olduğum çayı püskürtmek durumunda kaldım. ben mi art niyetliyim arkadaş? 
eşim aradı, çarşıdaymış beni çağırıyor gibi cümleler dururken bu tür cümleler sarf etmek yanlış değil mi?

8.02.2013

ana dilinde savunma hakkı

0 yorum
"kck davasında savunma düzgün tercüme edilmeyince sanıklar, türkçe konuşmaya başladı

erzurum'un 4'üncü ağır ceza mahkemesi'nde iki gündür devam eden ağrı pkk/kck davası sırasında kürtçe savunma komedisi yaşandı. 

türkçeye döndüler

kürtçe savunmanın türkçe'ye çevrilmesinin uzamasından ve tam yapılmamasından dolayı sıkılan bazı sanıklar çareyi türkçe konuşmakta buldu." bağlantı

6.02.2013

f klavye

0 yorum
"türk aile yapısına uygun klavye"

ben demiyorum, öğretmen olabilitesi yüksek bir arkadaş internetteki bir yazısında böyle tanımlamış. okuyunca kahkahalarla gülmemek için kendimi zor tuttum zira bilgisayarı kullandığım ortam müsait değildi.

"türkeye'de on parmak yazı yazmak yani f klavyede yazı yazmak istenilen düzeyde değildir ama aslında öğrenildiği zaman hem çok kolay hemde çok hızlı yazacaksınız. tabi belirli teknikleri uygulayıp çalışmak gerekiyor. yakın zamanda tüm kamu kuruluşlarında ve okullarda f klavye zorunlu hale gelecektir. sizlerde şimdiden hem türk aile yapısına uygun klavyemizi öğrenmek hemde hızlı yazmak istiyorsanız 10 parmak klavye programlarımız var indirip çalışmanızı öneririz." bağlantı

muhteşem yüzyıl

0 yorum
saçları jöleli lala, bayramlıklarıyla saray bahçesinde kılıç talimi yapan şehzadeler, at hırsızı sakallı sultan ve paşalarla insanın aklında farklı bir yer edinen tv dizisi, son baktığım haliyle.

ha; bir de şu lalaların, ağaların, kalfaların tahkikat sevdasına hasta oldum.

biri şu yapıma söylesin; allahıni sevirse sultan sülümanla, barbarosun sakallarına artık bir el atsınlar. bu ne pejmurdelik, pespayeliktir ya hu?

osmanlı'nın şanına gölge düşürir bu tevir şeyler.

5.02.2013

türk medyasındaki haysiyetsizlik ve döneklik eşiği

0 yorum
akıl almaz bir şekilde dönüp dönüp aşılmaktadır ki bu eşiği aşmayı becerenler artık kendilerine bu işi yol tutmuşlardır.

be hey haysiyetsizler! daha düne kadar ilker paşa'ya, tutuklu paşalara, subaylara, astsubaylara demediğiniz etmediğiniz kalmadı, taksim'de dar ağacına çekseler hemen oradan bara geçip kutlayacak kadar şerefsizcesine bir kin ve öfke taşımaktayken başbakanın bir lafıyla, anında kıvırma kat sayınızın yüksekliği insanın başını döndürüyor sizin hiç mideniz bulanmaz mı? bu nasıl bir kalem namussuzluğudur? (bu sarf ettiklerinize fikir demek fikre hakarettir)

merak ediyorum nasıl bir vicdan ve merhametle ailenizin yüzüne bakabiliyorsunuz? ya da daha doğrusu acaba bakabiliyor musunuz bu omurgasızlık ve haysiyetsizlikle?