Kısa dalga yayın

29.12.2012

bülent arınç

0 yorum
ahmet hakan kendisi anımsatmada bulunmuş:
"bülent arınç’a iki anımsatma

bir: odtü’de bazı kişilerin protesto edilmeyeceğini söylemiş, örnek olarak da işçi partisi’nin hapisteki genel başkanı doğu perinçek’i göstermişsiniz. lütfen yardımcılarınıza talimat verin, size 2006 yılının mayıs ayında doğu perinçek’in odtü’de protesto edildiğine dair gazete haberlerini bulup versinler.

iki: “başbakan’a itaat ederim, onun söylediklerinin dışına çıkmam” demişsiniz. lütfen yardımcılarınıza talimat verin, size 2011 yılının aralık ayında bursa’da yaptığınız ve içinde, “ben tayyip erdoğan’a biat etmemiş kişiyim, biat etseydim erbakan hoca’ya ederdim” cümlelerinin geçtiği konuşmanızın tam metnini bulup versinler." *

26.12.2012

sigara içiyor musun?

0 yorum
bugün gittiğim devlet hastanesinde 3 doktor tarafından şahsıma sorulmuş soru.

zaten damak tıkanıklığı gibi bir endişeyle, göt korkusuyla çıkmışım doktor karşısına; ulan bir tanesi de "içme, bırak, bırakman lazım vs" gibi telkinde bulunmaz mı? bulunmadılar işte!

çok bekledim, keşke bir tanesi demiş olsaydı. öyle ya da böyle bu zıkkımı bırakmaya niyetliyim ama olmuyor işte. büyük bir umutla birinden bu yönde bir telkin duyarım da bırakmama vesile olur beklentisiyle çıkmıştım karşılarına halbuki.

yok ya, ne başbakanı ne de sağlık bakanını ipliyor bu doktorlar, salmışlar bu işi. bırakmak isteyen başının çaresine baksın diyorlar heralde.
ondan sonra tvde kamu spotu çevir "sigarayı bırakmak için 171 i ara" diye. 
nah ararım, ulan 3 tanesinin ayağına gitmişim, fosss.

sigara içiyor musun?

0 yorum
bugün gittiğim devlet hastanesinde 3 doktor tarafından şahsıma sorulmuş soru.

zaten damak tıkanıklığı gibi bir endişeyle, göt korkusuyla çıkmışım doktor karşısına; ulan bir tanesi de "içme, bırak, bırakman lazım vs" gibi telkinde bulunmaz mı? bulunmadılar işte!

çok bekledim, keşke bir tanesi demiş olsaydı. öyle ya da böyle bu zıkkımı bırakmaya niyetliyim ama olmuyor işte. büyük bir umutla birinden bu yönde bir telkin duyarım da bırakmama vesile olur beklentisiyle çıkmıştım karşılarına halbuki.

yok ya, ne başbakanı ne de sağlık bakanını ipliyor bu doktorlar, salmışlar bu işi. bırakmak isteyen başının çaresine baksın diyorlar heralde.
ondan sonra tvde kamu spotu çevir "sigarayı bırakmak için 171 i ara" diye. 
nah ararım, ulan 3 tanesinin ayağına gitmişim, fosss.

22.11.2012

kenan evren

0 yorum
günümüzde görev yapmış bazı genel kurmay başkanlarının "dik duruş" konusunda ders alması gereken bir şahsiyet.
doğru, yanlış, onaylarsın, onaylamazsın adam darbe yapmış ve sonuna kadar arkasında duruyor, aması maması yok. bugün olsa yine yapardım diyor.

oysa gel günümüze; zamanında muhtıra çeken genelkurmay başkanı şimdi kıvırmanın son raddesinde; o bir muhtıra değildi diyor, hükümetle el ele. win-win!

bir noktada da kenan evren haklı; "biz kurucu iktidarız, bizi yargılama yetkiniz" yok diyor. adamların zamanında çıkarılan anayasa ve kanunların sırtında yükselen bir iktidar şimdi kendisini zirveye taşıyan bir rejim ile hesaplaştığını söylüyor. gel de inan...

19.11.2012

arabeskçilerin politik duruşu olmaması

0 yorum
etkiledikleri kitle göz önüne alınınca ilginç bir durum.

düşünsenize; fazıl say kadar orhan gencebay'ın, müslüm gürses'in, ferdi tayfur'un, ibrahim tatlıses'in politik demeçler verdiğini! ne hikmetse bunlardan hiç birisi nihat doğan kadar bile(?) olamadılar.
arabesk ezilmiş, hor görülmüş, hakir görülmüş insanların sığınağı oldu hep, meyhanelerde rakılara, evlerde biralara eşlik etti çilingir sofralarında.

artık toplumda bilerek mi bilmeyerek kendilerini bu konumda sabitledilir bilmiyorum, araştırılması lazım. 
belki de arabeskin doğuşu emperyalizmin bir toplumsal mühendislik çalışmasıdır.

sevgilin mi terk etti, işten mi çıkarıldın, kaza mı geçirdin, sakat mı kaldın, iş mi bulamıyorsun vur arabeske!

belki de günümüzde artan kadın cinayetlerinin artmasının nedeni de arabeskin toplumdaki sakinleştirici etkisini yitirmesinden kaynaklanıyor olabilir.

17.11.2012

imralı

0 yorum
terör örgütü karargahına dönmüş bir vatan toprağı.

türkiye cumhuriyetine ait bir cezaevi mi terör örgütü karargahı mı bir karar verin artık!
terör örgütü lideri apo dan bahseden kim varsa, herifin adını anmak, terörist başı, bebek katili demek yerine imralı diyor.
kandil e girmekten bayrak dikmekten bahsederken vatan toprağını terör örgütü karargahı olarak niteliyoruz kimse de "hoopp birader noluyor orada" demiyor millet o kadar kanıksamış.

16.11.2012

özelleştirme

0 yorum
küresel sömürgen sermayenin, kamu eliyle ucuza piyasaya sürülebilen mallardaki karlılığı artırıp kendi lehine çevirebilimesi amacıyla liberal politika adı altında devleti belli alanlara sıkıştırıp üretimden uzaklaştırma yöntemidir.

özellikle ulaştırma, sanayi ve tarımsal gıda sektörleri başı çeker.

devlet, ürettiği bir malın, hizmetin maliyetini vergi mükelleflerine paylaştırarak üretimi daha az maliyetle yapabilir ve piyasaya sürebilir. 
bu nedenle de vatandaşlar, kollektif olarak maliyetine katlandıkları bu mallara ve hizmetlere piyasada daha ucuza ulaşabilirler.

bu durumda piyasada aynı işi yapan özelikle emperyal sermayenin ve işbirlikçi yerli sermayenin rekabet gücü devlet karşısında zayıflar karlılığı düşer. 

emperyal sermayenin işte bu rekabet gücünü ele geçirmek, karlılığını artırabilmek için liberalizm politikasıyla başvurduğu yoldur özelleştirme.

bu yol, devlet idaresini yürüten makamların, devletin bu üretim gücü üzerindeki nüfuzu, rantiyesi ve bunların kötüye kullanımı bahane edilerek millete kanıksatılmıştır. emperyal sermayeye özelleştirmeyi halka iyi bir şey gibi yutturmanın önünü açan en büyük etken işte bu yönetimdeki rantiye zaafıdır.

13.11.2012

iş teklifini reddetmek

0 yorum
hedeflerinize, hayallarinize giden daha açık bir yolu ortak diye yola çıktığın adamı satmamak adına yapılabilmektedir bir kaç kere.

aslında verdiğin kıymete değmeyeceğini sonraları anlıyorsun ama işte, kader de tam bu oluyor: önündeki seçenekler konusunda verdiğin kararlar.

şimdi o zamanki kararıma göre daha iyi bir yerdeyim, buralara gelirken verdiğim karara değmeyecek birisi sayesinde burada olmak düşündürse de beni o kansızın sadece bir vesile olmuş olması biraz olsun ferahlatıyor gönlümü.

14.10.2012

serdar turgut

0 yorum
2011 yılının ekim ayında kendisi hakkında şöyle yazmıştım:

"tv kanalları arasında gezerken haberturk tv'ye denk geldiğimde serdar turgut'u hep birileriyle program yaparken görüyorum ama ne komiktir ki (bana komik geliyor) her seferinde farklı kişilerle program yapıyor ve hiçbirinde de sebat ettiğine rastlamadım. haberturk tv de serdar turgut'u kimlerle gördüm:
-sevim gözay
-pelin çift
-nihal bengisu karaca
-esin övet

kimiyle ilişkiler, kimiyle gündem, kimiyle siyaset kimiyle bilinmezler en son da zannerdersem magazin yorumculuğu gibi bir şey yapıyor.
artık kanal zaplarken haberturk'e gelmeden önce; "haydi ya kısmet, serdar turgut şimdi şununla program yapıyordur" diyerek kanal değiştirme tuşuna basıyor, toto oynuyorum. pek tutturduğum söylenemez.

kendisine haberturk'te gösterilen tolerans gözlerimi yaşartıyor. yine zannedersem kanalın demirbaşına kaydettiler turgut'u, o nedenle tutturamazsa da ekranda göstermeye çalışıyorlar artık birilerine bir şekilde yaranmaya mı çalışıyorlar bilmiyorum.
muhtemelen iyi para kazanıyordur ama ben ekranda her seferinde başka birileriyle gördükçe acıyorum kendisine. dönüşen bir türkiye'de yeni düzende tutunacak bir dal arayan naçar üitsizlğiyle bakıyor kameralara. medyanın ilginç bir rengi, son zamanlardaki siyasi dönüşünün bu olanlarda ne tür etkisi vardır bilemiyorum şimdi, günahına girmeyeyim adamın."

bugün zap yaparken gördüm ki "alt üst muhabbetler" de serdar turgut yok. yine bir program bulurlar serdar turgut'u konuşturacak.

13.10.2012

bir bebekle inatlaşmak

0 yorum
söz konusu, yedirmek, içirmek, giydirmek olunca zor, sabır gerektiren bir iştir.

ama eğer koltukta uzanmış dururken önündeki bir eşyayı yere attıkça siz alıp tekrar önüne koyarsanız yaklaşık bir 15 dakika aynen devam ediyor. sonrasında eşyayı attığı yönü değiştiriyor. hala daha sabırla, attığı eşyayı önüne koymaya devam edebiliyorsanız en son illallah edip eşyayı bırakarak kendini koltuktan atmaya çalışıyor. aman dikkat sakın bırakmayın :) sonuçta 20 dakika sonra galip geliyorsunuz. 20 dakikaya mâl olsa da sonundaki galibiyetin tadı hiçbir şeye değişilmez.

5.10.2012

vatandaşım şehit edilecek biz hala barış diyeceğiz

0 yorum
recep tayyip erdoğan tarafından, suriye tarafından atılan top mermisiyle şehit edilen beş vatandaşımız hakkında, suriye politikasını anlatırken sarf ettiği bir söz.

acaba başbakan'ahiçsoran olmuş mudur: sayın başbakan, iktidarınız süresince terör örgütünün artan eylemleriyle can veren yüzlerce insan şehit edilmedi mi? molotofkokteyli ile kentlerde masum insanlar yakılmadı mı, öğrenci yurdu yakılmadı mı, arabalar yakılmadı mı? karakollar,emniyet binaları,askeri birlikler basılmadı mı? kaymakam, askerler, belediye başkanları kaçırılmadı mı?

terör örgütü tarafından şehit edilenlere rağmen; terör örgütü top yekün yok edilmeden bu sorun çözülmez diyenlere karşı siz gidip de "ne savaşı, barış da barış diyenlerin" yolundan yürümediniz mi? dağdan terör örgütü üniformaları ile gelenler davul zurnalarla sınırda karşılanmadı mı? o teröristler pişman değilizderken, bizim savcılar,hakimler ayaklarına giderek "yok yok siz pişmansınızdır" diyerek bu teröristleri salmadı mı?

bu teröristler meydan meydan dolaşıp bdp ile terör örgütü propagandası yapmadı mı?

terör örgütünün sıktığı okadar kurşuna, havana,rokete, attığı molotoflara rağmen açılım gazeli okumadınız mı o kadar zaman? bu milleti 10 senedir terörle yaşamaya alıştırmadınız mı?

güneş harekatı diye girdiğiniz ırak'ın kuzeyinden abd başkan yardımcısının uyarısı üzerine iki günde birlikleri geri çekmediniz mi? boş yere ırak'ın kuzeyinde dağa taşa bomba yağdırıp milli serveti heba etmekten yorulmadınız mı? bırakın teröristi, türkiye'ye bir kedi bile vermem diyen çapulcu başına güya rest çekip iki sene sonra onur konuğu etmediniz mi?

bizim için şehitin 3ü 5i yok elbet, hepsi bizim canımız. ama artık akşam haberlerinde günlük hava durumu gibi olağan hale gelen şehit haberleri nedeniyle bu milletin yasını bile rutine bağlayıp kanıksatmadınız mı? şehirlerde protokol bile hazır kıt'a bekliyor; şehit cenazesi gelince bekletmeden,nümayişe mahal vermeden biran evvel kaldıralım diye. milletin göz pınarlarının kaynaklarına kör tapa basmadınız mı?

siz şimdi çıkmışsınız iki günlük suriye meselesi konusunda "benim vatandaşım şehit edilecek biz hala barış diyeceğiz ne barışı." diye kükrüyorsunuz. soran olmadı mı: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye?

http://www.internethaber.com/…liyetsiz--466691h.htm

24.09.2012

Türk milliyetçiliği ile hesaplaşmanın zamanı geldi

0 yorum
"
...
düşürülen türk uçağı için suriye’yle, başa geçirilen çuval için abd’yle, mavi marmara’da katledilen türkiye vatandaşları için israil ile hesaplaşamayan davutoğlu, ulusalcılıkla hesaplaşma hazırlıkları yapıyor.
terör ülkeyi kan gölüne çevirmişken, anneler ağlarken, şehit cenazeleri yürek yakarken, davutoğlu, terörle hesaplaşmak yerine “ulusculukla hesaplaşmanın zamanı” geldiği yönünde ferman irat ediyor.
aynı zamanda bir akademisyen olan davutoğlu’nun, ulusçuluğu (milliciliği) “ayrıştırıcı kültür” olarak nitelemesi, indirgemeci bir anlayışın tipik örneğidir. unutmamak gerekir ki, yalnız “ulusçuluk” değil her türlü düşünce, inanç ya da ideoloji ayrıştırma aracı olarak kullanılabilir. ancak “haçlı seferleri” konu edilerek dini inançlar, mezhep mücadeleleri esas alınarak inanma biçimleri, etnik kavgalar gerekçe gösterilerek ulusçuluk “ayrıştırıcı kültür” olarak ilan edilemez!

varlığını bir milletin kimliği ve aidiyetleri ile ilişkilendirmeyenler için millilik (ulusçuluk) hesaplaşılması gereken bir olgu olabilir.
milli egemenlik yerine, milletler arası kuruluşların egemenliğini koymayı amaçlayanlar, toplumların milli direncini kırmadan bunu başaramazlar. ilginçtir, ulusçulukla kavga edenler, bunu hep bir başka ülkenin ulusal çıkarları için yapmaktadır.

milliyetçilikle, millilikle hesaplaşmak, küresel güçlerin bölge üzerindeki politikalarıyla uyumludur. zira küresel güçlerin, arz üzerindeki egemenliklerinin etkisi, milli direnişlerin kırılma kapasitesiyle doğrudan ilişkilidir. küresel güçlerin önü, ancak milli kültür aşılarak, milli devlet tarihe gömülerek ve nihayet milliyetçilikle hesaplaşılarak açılabilir.

küresel pazarın sınırlarını genişletmek için, milli yapıların etnisite, evrensel dinlerin de mezhep ya da cemaat birimine indirgenerek küçültülmesi gerekir. sınırlar yani gümrükler, uluslararası sistemin öngördüğü ölçüde gevşek ve geçirken olmalıdır. üniter yapılar bu sistemi destekleyecek hale getirilmelidir. eski abd başkanı clinton, bu gerçeği “küreselleşme gevşek sınırlar ister, üniter devlet yapıları küreselleşmeye uygun değildir” diyerek ortaya koymuştur.
...
özcan yeniçeriyeniçağ gazetesi *

12.09.2012

kürtçüler neden bağımsızlık talebinden vazgeçti?

0 yorum
son yıllarda kafamı kurcalaması sebebiyle kendimce cevaplar bulduğum sorudur.

şu pkk denilen bölücü terör örgütünü az çok biliriz; bağımsız bir kürdistan devleti hayaliyle senelerdir bu milletin kanını, canını sömürdü, türkiye karşıtı ve türkiye'yi uzaktan kumanda ile idare etme heveslisi güçler tarafından abd, ab zaman zaman suriye, iran beslendi, desteklendi.

biliyoruz ki bu terör örgütünün amacı ülkemizin doğu ve güneydoğusunu da içine alan bir bölgede bağımsız bir kürdistan devleti kurmak-tı.

son 2-3 yıldır acaba ne oldu da bağımsızlık taleplerinden vazgeçip türkiye'nin bütünlüğü içerisinde özerklik talebine çark ettiler?

tvlerde gazetelerde güya terör uzmanları, uluslararası ilişkiler uzmanı, analistler bu konudan hiç bahsetmiyorlar.

bu konuda ben size hiç bir yerde rastlamayacağınız bir analizde bulunayım.

terör örgütü neden bağımsızlık talebinden vazgeçip özerklik talebine asılmaya başladı?

1. öncelikle terör örgütüne, lojistik, siyasi ve askeri destek sağlayan güçlerin başında gelen, abd, fransa, yunanistan gibi ülkeler artık büyük bir ekonomik krizle cebelleşmekteler. yunanistan malûm; ekonomik olarak batık ab desteğiyle ayakta duruyor, ab ise neredeyse büyük bir varlığını yunanistan'a yatırmış durumda. abd içinde bulunduğu cari açık temelli ekonomik kriz dolayısıyla sıkıntıda, harcamaları kısma noktasında vatandaşa yönelemiyor, vatandaşları da savunma harcamaları konusunda yönetime tepkili, obama'nın koltuğu sallantıda. sırf bu nedenlerle küresel operasyonlarında maliyeti açısından artık terör vb nedenlerle doğrudan müdahale yerine "halk isyanları" tertip edip operasyon yapacağı ülkenin muhaliflerini kullanma yönünde bir yöntem izliyor. bakınız: mısır, libya, suriye. fransa desen libya'da nato'yu işin içine sokmasına rağmen işi eline yüzüne bulaştırmış durumda. işte bu nedenlerledir ki bölücü terör örgütü (pkk, kadek, kongra-gel, kck artık neyse) bu kaynaklardan umudunu kesmek zorunda kalmaktadır. bağımsızlık talebinin peşinde koşsa dahi türkiye'ye karşı sırtını dayayabileceği destekçileri artık can çekişmektedir. libya, suriye gibi operasyonel işlerde ne kadar çaresiz kaldıkları türkiye'yi diplomatik olarak kullanmaları nedeniyle gözler önünde. artık kendi kamuoyu karşısında köşeye sıkıştıkları için giriştikleri operasyonları doğrudan sahiplenemiyor orta doğu'da türkiye'yi taşeron olarak kullanmayı tercih ediyorlar.

2. terör örgütünün bağımsızlık talebinden vazgeçip (şimdilik) özerklik üzerinde yoğunlaşmasının bir başka nedeni 1. maddede saydığım destekleri kaybetmesiyle birlikte kck denen örgütlenmesinin çoğunluğunun tutuklu olması ve yargılanmalarına devam edilmesi hasebiyle yeniden teşkilatlanmayı, bağımsızlığa gidilecek yoldaki finansmanı türkiye'ye yıkma çabalarıdır. 

dtk denen ne olduğu belirsiz yapılanmanın güya özerklik talebini incelerseniz bunun ip uçlarını görebilirsiniz. türkiye nezdinde bekledikleri vergilendirme konusunda pozitif ayrımcılık (sanki bölgeye daha ne kadar pozitif ayrımcılık uygulanacaksa) bunun en basit işaret fişeğidir.

3. iran, irak sınırlarında hüküm süren kaçak ekonomisi, sınır ötesinde terör örgütü tarafından kaçakçılara uygulanan gümrük haraçlarının aktığı kaynakların kuruması tehlikesi bağımsızlık taleplerinin ertelenmesine yol açmaktadır. olası bir bağımsızlık, şimdi dönen kaçak ekonomisi, halktan toplanan haraçlar yani kısacası bölgedeki yasa dışı, kayıt dışı ekonomik unsurlar belli bir zümre tarafından kullanılmak yerine halk ile paylaşılmak/ alınmasından vazgeçilmek durumunda kalacaktır. bu durumda çeyrek asırdır çoluk, çocuk gençler dağlarda can verirken avrupa'da, suriye'de irak'ta bu rantiyeden faydalanmakta olan terör örgütünün yönetici zümresinin işine gelmemektedir. 

4. şimdi planlanan özellikle anayasa çalışmalarına ikinci resmi dil, ana dili eğitimi gibi unsurları da sokabilmeyi, vergi gelirleri bakımından pozitif ayrımcılığın devam ettirilmesini sağlayacak olan federatif bir çatı altında, daha da ileride bağımsızlığı öngörülen sözde kürdistan için alt yapı ve örgütlenme maliyetlerini türkiye üzerine yani türk milleti üzerine yıkmaktır. 

özetle benim öngördüğüm; terör örgütünün ve ona eklemlenmiş siyasi yapılanmanın şimdilik bağımsızlık talebinden vazgeçmesi ve özerklik üzerine eylemlerine devam etmesinin temel nedenleri bunlardır. ağustos 2011

28.08.2012

seçimde oy kullanmamak iktidara iki oy vermektir

0 yorum
siyasi bir önermedir. şahsımca üretilmiştir.

iktidara kızdınız ettiniz, muhalefeti beğenmediniz, basın propagandasına ve fısıltı gazetesine kanıp "ulan muhalefetten bir bok olmaz nasıl olsa yine bu iktidar gelecek" diye düşünüp kendinizi teselli etmek, sinirlerinizi yatıştırmak için oy kullanmadınız işte o zaman kızdığınız hükümete en büyük iyiliğini muhalefete ise en büyük kötülüğü yaptınız.

şöyle ki; bu şekilde davranarak birincisini muhalefet oy kazanmadığı için ikincisini de oy dağılımında iktidar oranını düşürmediği için olmak üzere iktidara iki oy vermiş oldunuz.

en azından gidip boş oy kullansanız hiç değilse iki oy vermekten iyidir, yine de iktidara bir oy vermiş olursunuz.

seçimde oy kullanmamak iktidara iki oy vermektir

0 yorum
siyasi bir önermedir. şahsımca üretilmiştir.

iktidara kızdınız ettiniz, muhalefeti beğenmediniz, basın propagandasına ve fısıltı gazetesine kanıp "ulan muhalefetten bir bok olmaz nasıl olsa yine bu iktidar gelecek" diye düşünüp kendinizi teselli etmek, sinirlerinizi yatıştırmak için oy kullanmadınız işte o zaman kızdığınız hükümete en büyük iyiliğini muhalefete ise en büyük kötülüğü yaptınız.

şöyle ki; bu şekilde davranarak birincisini muhalefet oy kazanmadığı için ikincisini de oy dağılımında iktidar oranını düşürmediği için olmak üzere iktidara iki oy vermiş oldunuz.

en azından gidip boş oy kullansanız hiç değilse iki oy vermekten iyidir, yine de iktidara bir oy vermiş olursunuz.

2.06.2012

Konuşarak blog yazmak

0 yorum

Teknoloji sayesinde gerçekleştirilebilen bir eylem.Güzel kolay bi uygulama ama her kelimeyi yazdırması zor olabiliyor. Mesela bu metni konuşarak yazdırdım. Makale yazdırılmayacaksa kullanılabilir bir şey kısa cümlelerle oldukça kullanışlı. Denemenizi tavsiye ederim. Kısa cümlelerde birkaç küçük müdahale gerekiyor o kadar başka bi sıkıntı çıkmıyor. Androidli telefon uzeronden ister konuşarak sms ister e posta yaz ister twit at ister blog yaz.

Bu iş nasıl olacak diyenlere konuş gönder isimli android uygulamasının bağlantısı : https://play.google.com/store/apps/details?id=com.ecs.sas&hl=tr

20.02.2012

Başbakanın Sağlık Durumu Neden Önemli?

0 yorum
-Sizce?

Cumhurbaşkanına, bakanlar kurulu üyelerine daha alt kademedeki yöneticilere, il müdürlerine, şeflere bile görevde bulunamamaları nedeniyle birileri vekalet edebiliyor ve işlerini yürütebiliyor oysa Başbakanın herhangi bir nedenle (sağlık, izin, keyfiye gibi durumlarda) görevinin başında bulunamayacağı durumunda kimse vekalet edemiyor. Başbakana vekalet etmek gibi bir görev kimseye verilmemiş.
İşte bu nedenle Başbakanın sağlık durumu önemli.

Tayyip Erdoğan gibi her şeyi kontrolünde tutarak iktidarını yürüten bir başbakan söz konusu olunca başına bir şey gelmesi durumunda bütün yürütme teşkilatı dumura uğruyor, hiç kimse kendi görevi konusunda küçük bir karardan önemli bir karara kadar bir inisiyatif alma cesaretini gösteremiyor.

26.01.2012

Oğluma Mektuplar - Doğduğun Gün

1 yorum
O an sen ve ben sanki  var olan dünyayı değiştirmek için, yeni bir dünya yaratmak için ilahi kudret tarafından görevlendirilmiş iki derviştik.
Sevgili Oğlum,
Ben dünyaya geldiğim zaman babam askerdeymiş, nüfusa dedem kaydettirmiş. Nüfus kağıdımda doğduğum ay olarak haziran yazıyor ama annem ve babanem çeşitli rivayetlerde bulunuyor; yok sobaların kurulduğu zamanmış yok bilmem ne...
Hem o zamanlar çocuklarını nüfusa geç kaydettirenlere para cezası falan da yok keyfe keder, ne zaman yolları nüfus dairesine düşer ne zaman akıllarına eser o zaman nüfusa  yazdırırlarmış.

İşte bu nedenle doğduğun-dünyaya geldiğin geceyi anlatayım istedim sana.

22.01.2012

Hepimiz Ermeniyiz Demek Ne İşe Yarar?

0 yorum
Kısaca hemen söyleyeyim olumlu bir beklenti varsa hiç bir işe yaramaz.

"Hepimiz Ermeniyiz" demek Hrant Dink'in öldürülmesi meselesini toplumdan tecrit etmek için uydurulmuş bir kavramdır.
"Hepimiz Ermeniyiz" demek Dink'in öldürülmesi meselesini eğer ki bir memleket meselesiyse bu meseleden soyutlayıp etnik bir kimliğe büründürme ve Türk Milletini bu meseleye sırt dönmek zorunda bırakma çabasıdır.
Malatya'da kitapçı, Trabzon'da rahip Santoro İstanbul'da Hrant Dink... Bu cinayetler ne kadar etnik ve dini bir kisveye büründürülmeye çalışılsa da aslında birer memleket meselesidir ve bilhassa etnik ve dini yanları vurgulanarak, manipüle edilerek milletin bu meselelere duyarsız kalması, göz ardı etmesi sağlanmaya çalışılmaktadır ki zaten bu cinayetlerle yapılmak istenen de budur ve amaçlarına da bu şekilde ulaştırılmaktadır. Türkiyeyi, Türk Milletini birbirinden ayrıştırmak bu cinayetlerin asıl amacıdır.

Hrant Dink özelinde güya Hrant'ın arkadaşları tarafından dile getirilen "Hepimiz Ermeniyiz" sloganı "Hepimiz" kelimesiyle ne kadar birleştirici gibi görünse de bilakis ayrıştırıcı bir tutum sergilemektedir. Eğer Ermeni olursanız bu işi anlarsınız, bu acıyı paylaşırsınız şeklinde bir alt metinle toplum üzerinde propaganda yürütülmektedir.

Bir milletin tarihindeki yaralar bu şekilde kaşınmaktadır ve bir memleket meselesi için merhem aramak yerine insanlar etnik ırkçılık temelinde milleti yaralarını kaşımaya zorlanmaktadır. Türk Milleti Ermeni özelinde açılan yaralarına tuz basarak bu günlere gelmiş olmasına rağmen bu yaralar kaşınarak etnik bir siyaset izlenerek Hrant vb davalar açısından Türk milletinden duyarlılık beklemek asaletsizliktir, samimiyetsizliktir.
Hepimiz Hrant olabilir, bu meseleye böyle bakabiliriz.
Çünkü bu cinayetler ne milliyetçileri ne de müslümanları yukarılarda bir yere taşır aksine bunlarla Türk milleti üzerinde bir aşağılık kompleksi yaratılarak ve bazı kesimlerde de öç alma duygusu yaratılarak çeşitli operasyonlara yol açılmaktadır. İşte bu nedenledir ki etnik söylemlerle Türk milleti nezdinde bir duyarlılık oluşması  bu davalarda, cinayetlerde engellenmekte, duyarsızlığa zorlanmakta ve bu davalar psiko-etnik bir operasyon silahı olarak kullanılmaktadırlar.

8.01.2012

esra elönü

0 yorum
allah'ın emri olarak taktığını söylediği başörtüsünün itibarını insanların gözünde arayarak allah rızası için yapılanların insanlar gözünde bir itibar, ayrıcalık yaratmak için kullanıldığı alt mesajını veren bir yazı kaleme almıştır... 

oysa ki allah kuran'da mealen; yaptığınız ibadetleri insanların gözüne sokmayın, gösteriş, ayrıcalık için yapmayın üstünlük takva ile allah katındadır, diye buyurur.

velhasılı zatı muhteremin yaptığı; allah rızası için yaptığı bir şey karşılığında insanlardan övgü ve saygı bekleyerek kendisine kolaylık göstermesini, hürmet etmesini isteyerek bir riya örneği sergilemesidir. islam alimlerinin bir çoğu bu durumu şirke yorarlar. (allah muhafaza...)