Kısa dalga yayın

13.06.2010

Herkes memur olarak atanabilir ama herkes memur olamaz

0 yorum
Dışarıdan bakanlara göre memur dediğin; yan gelip yatan, hiç bir iş yapmadan para alan insanlar olarak görünüyor. Bu düşüncede olan insanlara gerçekten acıyorum çünkü gerçeği bilmiyorlar. Memuriyet öyle bir şeydir ki;
Bir memur belki gün boyunca bir tek iş yapar ama o memur o işi yapmamış olsa bütün bir mekanizma çöker ve o kurumda kaç kişi olursa olsun o iş için bir kişi gereklidir. Memur olmak için memur olmak gerekir. Sadece kpss ile veya açıktan atanan kişi memur olmaz, yaptığı iş o kişiyi memur haline getirir. İstisnalar da olmasına rağmen memur, bir devletin bel kemiğidir, yeri gelir bir başbakandan bile önemlidir.
Bunları şundan dolayı anlatıyorum: Çalıştığım kurum valilik yerleşkesine taşındı ve mobilyaları yenilendi. Biz de eski binada kalan masa vb büro mobilyalarını dağıtmak için kurumlarla irtibata geçtik. Doğal olarak bu tür ihtiyacı bulunanlar genelde ilçe kurumları oluyor. İlçe milli eğitim müdürlüklerinden gelen müdür olsun ve diğer öğretmenler olsun bir köy okuluna bir masa, bir dolap verebilmek, götürebilmek için ne çabalar sarf ediyorlar insanın aklı duruyor. Öğretmenleri severim, özellikle kendi amcamdan dolayı ama bu vefakar insanları çabalarını görünce; ben müdürüm, ben öğretmenim demeden o çocuklar için kullanılabilecek masaları, dolapları sırtlayıp, taşımaya gayret ederken onları görünce gözlerim doluyor. Kendi işi için kimseye boyun bükmeyecek insanlar, sırf öğrencileri için, sırf okulları için başka kurumlarla yüz göz oluyorlar, esnafa, nakliyeciye araba ayarlayabilmek için dil döküyorlar. (Ve tabi bir de bu insanları buna mecbur eden bir kocaman bir "devlet" düzeni var ki o da ayrı bir mesele çünkü o kocaman devlet ne hikmetse kendi işine gelince hep yollar tıkanıyor)
Ve dışarıdan bir öğretmen ya da bir memur hakkında lakayt bir şekilde düşünceleri sarf eden bu aciz insanların, bu vefakar insanların haklarını aldıklarını düşünüyorum.
Bir çok insan memur veya öğretmen  olarak atanabilir ama atanan herkes memur olamaz çünkü memuriyet bir gönül, bir zeka, bir akıl ve özveri işidir. 

7.06.2010

Biri reklamlardaki hırlayan adamları sustursun artık...

0 yorum
Yemin billlah gına geldi artık.
Nedir bu ya? Radyo olsun, televizyon olsun reklamlardaki hırlayan adamlar tiksinti vermeye başladı. Hollywood fragmanlarını genelde herkes bilir. Şimdi de bizim reklamlarda buna özenti olarak seslendirme yapanları hırlatma modası başladı. Bir boru firmasıyla başladı bu pislik, şimdi yok o yapı yok bu kapı diye radyoda, tvde adamlar hırlayıp duruyorlar, az daha uzatsalar korkarım kusacaklar...
Yuh diyorum artık. Bu markaların isimlerini söylemek isterdim ama aklıma geldi midem bulanıyor, bunlar reklamın kötüsünü bile hak etmiyorlar.
Biri artık sustursun şu hırlayan, boğaz temizleyip sümkürmeye veya kusmaya çalışan adamları, yeter artık ya hu!

4.06.2010

Gazzeye yardım gemisinde öldürülenler için, şehit oldukları yalanına nasıl inanılabiliyor?

0 yorum
Başbakanın madenciler için yaptığı kader kabullenmesi aklıma gelince acaba, diyorum kendi kendime: İsrailin bu kadar tehdidine rağmen, bu yardım gemisinin organizatörlerinin hükümetle sıkı bağlarını göz önüne alınınca, geminin bir şekilde yola çıkmasına (Bknz. Gazze seferinin bilinmeyenleri) izin verilmesinden sonra Başbakan  "İsrailin bu kadar tehditine rağmen yola çıkmayı göze alanlar ölümlere sebebiyet veren bu kadere de razı olmalılar, bizim yapabileceğimiz bir şey yoktu" diyebiliyor mu acaba? En azından içinden...
Çünkü söz konusu olan hak, hukuk dinlemeyen, kendisine yapılan karşısında misliyle karşılık vermeyi göze almış katil ruhlu İsrail devleti.
Aslında içimden, İsrailin de suçu yok diyorum,(Kabullenmesi zor gelse de gerçek bu, acıdır ve acıtır. Gerçekçi huyum kurusun...) çünkü söz konusu olan; bu girişim karşısında olacakları, yapabileceklerini söylemiş ve evvelinden benzeri katliamları da tarih defterine yazmış bir devlet.
Bu tedbirsizlik, aptal taassubu (buna hiç kimse tevekkül diyemez) neticesindeki can kayıplarının mesuliyetini şehitliğe atfedip sıyrılmaya çalışmak alçaklıktır. Nasıl İsrailden yaptığı soysuzluk için hesap isteniyorsa, bu hesapsız, kitapsız, tedbirsiz ve dahil olan insanları göz göre göre ölüme sürekleyen abluka delme saçmalığını başlatanlardan da sebep oldukları can kayıpları için hesap sorulmalı.