Kısa dalga yayın

26.04.2010

Sömürgecilik tarihi başka milletlerin tarihini karalamakla yaşar

0 yorum
24 Nisan vesilesiyle yaptığı konuşmasında Obama, yine "büyük felaket" lafını kullanmış. Yakışır(!) Büyük sömürgeciler  büyük laflar etmeyi severler. Kendi tarihlerini yargılayacak, açılım yapacak cesaretleri olmadığı için  siyasetlerinde başka milletlerin tarihlerini kullanmayı da çok severler çünkü onların federatif siyaseti bu tarih oyununa onları mecbur bırakır. Bu oyunu oynama garanti vermezseler seçim kampanyalarında yardım alamazlar çünkü.
 
İstilacı bir zihneyetten vücut bulan devletin yeni dünyadaki yerlilere yaptıklarını da geçtik, 2. dünya savaşında kendi vatandaşı onbinlerce  İtalyanı, Japonu toplama kamplarında insanlık dışı şartlarda tecrit etmesi ve savaşın bitmesinin akabinde bile ; 3 yıl bu insanları alıkoymaları ve sonrasında da tehciri bırakın sınırdışı etmeleri gibi büyük felaketleri görmezden gelirler ve hatta bunların destekçisi memleketimizin mum ışığı aydınları bunları bilmezler bile. Kaldı ki adamlar nükleer bombaları patlattılar adamların kafasına noldu, kimin ne sesi çıkıyor?
 
Şimdi büyük konuşmayı seven bu devletin; çıkıp da tehcir esnasında tehcir edilenlere kötü muameleden asker, mülki memur, çeteci vs 1600 küsür kişiyi yargılamış, 70 kişiyi idam etmiş, göç ettirilenlere gidecekleri yerde toprak tahsisi  ve geçimlik tohum tedariki kararı almış bir devleti mezalimle suçlaması ne kadar manidar değil mi?
 
Derler ya; elalemin derdi seni mi gerdi?

20.04.2010

Ülkemizdeki demokratik yumruk şiddeti

0 yorum
Demokratik yumruk etkisi Ahmet TÜRK le kalmadı. Demokrasimiz şiddetini dün de bir Bakan (Taner YILDIZ) üzerinde gösterdi. Demokratik tepkilerin zincirleme etkisi midir artık başka nedir bilemiyorum ama siyasiler ve diğer devlet görevlileri vatandaşa;  bir şekilde tepkilerini meşru zeminlerde dile getirme hakkı tanınmalı, hoşgörü gösterilmelidir.
 
Siyasetin unsurları, iktidarı ve muhalefeti ile tahammülü öğrenmeli. Siyasiler bir konuşmada, toplantı çıkışında iki slogan atıp, pankart açıp, basın açıklaması yapıp tepkisini dile getirecek insanlar için çevrelerindeki polislere veya diğer emniyet unsurlarına emirler yağdırarak bunların susturulmaları yolunda eğilimler göstermemeli. Aksi, görüldüğü üzere tahriklere yol açmakta ve ülke sathında huzursuzluğu arttırarak sosyal bölünmelere yol açmaktadır. Hele ki buna en çok kurumsal isimlerinde ve söylemlerinde "demokrasi" lafını kullananlar dikkat etmeli. Sözde değil özde demokrasi için toplumun önündeki meşru kanalları tıkamamalılar çünkü tıkanıklıklar birike birike patlamalara yol açmaktadır.
 
Ayrıca iktidar mensupları artık genel başkana değil de halka karşı sorumluluk hislerini geliştirmeliler. Bir bakan veya iktidarın bir milletvekili  kendisini başbakanın emir eri değil halkın, meclisin bir memuru olarak görmeli ki söz ettiğim sorumluluk hissi ön plana çıkabilsin. Maalesef mevcut siyaset mevzuatımızın da bu yönde açılıma ihtiyacı bulunuyor fakat asıl demokrasi konusunda iktidar bu açılımı hiç aklından bile geçirmiyor, artık ne hikmetse...

14.04.2010

Türk'e demokratik yumruk

0 yorum

Ahmet TÜRK’e Samsunda bir vatandaş yumruk atmış. Sonrasında yumruk atan şahıs ifadelerinde, pişman olduğunu ve özür dilediğini belirtmiş. Gel gör ki saldırgan şahsın bu özürü hiçbir işe yaramamış BDP tellalları sokaklara dökülmüş; vay efendim bu faşistliktir de bilmem nedir de, devlet gerekli korumayı sağlayamamıştır da falan fişmekan şeklinde provakasyona girişmişler.  Ondan sonra bu hareket Kürt halkını sindirme operasyonuymuş, Kürt halkına baskıymış vesselam….

Şu bir gerçektir ki; TBMM ye giren bir milletvekili (beğenirsin, beğenmezsin o ayrı) bütün bir milleti temsil eder, kendisini şu halkın bu halkın, şu grubun, bu gurubun temsilcisi olarak tanıtamaz.

Nasıl ki bir vekile, bir siyasiye, partiye karşı halkın, sıkıntıları sebebiyle  protesto vb demokratik hakları varsa bence bu yumruk da demokratik bir yumruktur, şiddet içerikli bir protestodur ve fakat demokratik bir yumruktur.

Bu yumruğu yiyen milletvekili de; bu yumruk Kürt halkına atılmıştır, faşistliktir, Kürt halkına baskıdır diye feveran edip ırkçı bir siyasete alet edemez. Bu yumruk Kürt halkına değil, Türk milletine atılmış demokratik bir yumruktur.

 

TBMM de milletvekilleri yumruk yumruğa kavgaya girişince pek bir sıkıntı doğmuyor da vatandaş bir vekile yumruk atınca bu devletin suçu oluyor.

Hem vekiller değimli halkla kucaklaşma, bir olma sevdalısı olanlar? Ne diye devlet bizi koruyamadı diye zırlayıp duruyorsunuz. Siz kimin vekilisiniz? Devlet sizi niye milletten korusun ki? Siyaseti, demokratikleşmeyi dilinizden düşürmüyorsanız böyle demokratik tepkilere de alışacaksınız. “Ayı sevdiği postu yerden yere vururmuş” diye boşa dememişler. Vatandaşla, milletle aranıza devleti de kimseyi de sokmayacaksınız. Götünüz dara gelince faşistlik, baskı suçlamalarında bulunamazsınız.

Bir siyasi hareket ne kadar demokratikse alacağı tepkiler de o kadar demokratik olacaktır.

İyi değildir, hoş değildir ve fakat bu yumruk demokratiktir. BDP ve evveli DTP ne kadar demokratikse bu yumruk da o kadar demokratiktir.

9.04.2010

Yüksek Yargı Anayasa değişikliği ile ilgili koşturmacada

0 yorum
Aldığım duyumlara göre (kamu kurumlarında yerin de göğün de kulağı vardır) yüksek yargı mensuplarının ve HSYK üyelerinin bazıları o adliye senin bu adliye benim koşturup durmakta. Zannedersem, şu Anayasa değişiklik teklifinde yer alan yüksek yargı ve HSYK oluşumuyla ilgili bir teşkilat yoklaması.
Umarım koşturanların çabaları hukuk açısından  olumlu sonuçlar verir.
Şahsen düşüncem;

1.04.2010

Eşşeğim ulan eşşeğim ve hep eşşek kalacağım

0 yorum
Evet, o konuda eşşeğim. Ne yapabilirim ki? Nereden bilebilirdim ki yolun uzak olduğunun farklı beklentilerin dile getirilme biçimi olduğunu? Hem bilseydim ne olacaktı, sanki o dilden konuşacaktım.

Memursan, görevin kardeşim! Uzağı yakını mı var, senin görev alanın içerisindeyse gideceksin. Ama işte bu sadece benim memurluk anlayışım. Başka yerlerde iş öyle değilmiş.
"Eşşek değilsin ya, hallederiz deseydin taksi parasını" böyle diyor işi bilenler. Ulan hep bu işi bilenler değil mi "benim memurumu" yoldan çıkaranlar, işini bir an evvel gördürmek isteyenler. Şu devlet dairelerinde iş gördürürken benimseyemedim gitti şu tavassut yaklaşımını.
Nalet olsun içimdeki memuriyet(?) anlayışına! Bir türlü liberalleşemedim gitti işte...

Ama helal olsun adam gibi memurlara, iyi ki varsınız.