Kısa dalga yayın

21.08.2009

Kürt açılımına çocuk parkından destek yağıyor

2 yorum
"Frienfeed" de Kamuoyunda Kürt açılımına destek büyüyor: Çarşıda parkın çocukları açılıma tam destek veriyor, şemame söyleyen mendilci çocuklara alkışlarıyla eşlik ediyorlar, valla! Ben bunu açılıma yoruyorum o kadar açıldı ki çocukları bile kucaklıyor :)  demiştim. Şimdi ayrıntılar:
Efenim akşam üzeri çarşıda bizim elemanla (Tanımazsınız ama adı Çağlar, bizim eleman yazınca alınıyor da) gezmekteyiz, bir yerlerde oturalım da iki çay içelim diye. Oralarda hem bir çay bahçesi var, hem bir çocuk parkı hem de bir sırada kafeler var, e ama yer yok. Neyse, parkın yanından geçerken, bir baktım ki parkın ve o muhitin meşhur mendil, kalem satan çocuklarının 2-3 tanesi diğer çocuklarla birlikte kaydırağın üst taraflarında eğlenmekteler. Aaaa bir de bakarım bu çocuklar şemame, şemame diyip el çırpıyorlar ve parkta oynamakta olan çocukların bir kısmı da "ne diyor lan bu" demeden bunlara el çırparak eşlik ediyor. (Şemame nedir diye soranlara kısaca: İbo'nun söylediği "tombul tombul memeler"  şarkısının halay versiyonu Kürtçesi diyeyim, teşbihte hata olmaz).O esnada dönüp Çağlara:
Vay be gördün mü? Başbakanın Kürt açılımına çocuk parkından bile destek var, diyorum. Neyse gülüşüp geçiyor. Ama ben özellikle yapılmak istenenlerin demokratik açılım adı altına gizlenmeye çalışıldığını düşündüğümden açılım için bu isimlendirmeyi kullanmıyorum, içinde demokratik bir çalışma olacağına inanmıyorum.

14.08.2009

İyi de bu iki bin yıl önce oldu

0 yorum
İki tane Hristiyan bir gün bir Yahudi’yi yakalamışlar, başlamışlar dövmeye. Bir başkası gelip “yahu niye dövüyorsunuz bu adamı?” diye sormuş. 
- “Bu Yahudi’ler bizim İsa’yı öldürdü, biz de bunu yakaladık” şeklinde cevap vermişler.  Bu cevaba karşılık soruyu soran adam da “iyi de bu iki bin yıl önce oldu” demiş. Dayak atan adamlar :
- Olabilir ama biz daha yeni duyduk, demişler * 

11.08.2009

Çin'e gösterdiğiniz politik nezaketi kendi devletinize neden göstermiyorsunuz?

0 yorum
Evet, doğrudan bu cümleyi Cumhurbaşkanımıza sarf ediyorum. Hani geçenlerde çeşitli milletvekilleriyle gidip de göbek atmalarına vesile olduğunuz "Şincan Uygur Bölgesi" için de  halk Doğu Türkistan diyordu. Ama siz ille de Uygur bölgesi diyip durdunuz açıklamalarınızda falan. O bölgede kaç defa Uygur Devleti kurulmuş ve fakat Çin işgaline uğramıştır. Buna rağmen oraya, çok değerli dostunuz Çin devletini düşünerek  Doğu Türkistan diyemiyorsunuz ama kendi ülkenizde Türkiye Cumhuriyetinin ülke sathında yapmış olduğu yer adları değişikliklerine rağmen sempatiklik adına Güroymak'a Norşin diyebiliyorsunuz. Helal olsun size diyorum; Çin'i düşündüğünüz kadar kendi Devletinizi düşünemeyecek bir zihniyete sahip olduğunuz için.

Halk ağzında argo da küfür de mevcuttur siz bulunduğunuz makamda halk ağzıyla muhataplarınıza cevap verebilir misiniz en basitinden? Doğduğum ve büyüdüğüm topraklarda da bir çok yerin adının resmen değişmiş olmasına rağmen halk arasında eski Rusça, Ermenice isimleri kullanılmaktadır. Ve bundan da kimseler gocunmamaktadır. Nurşini ben kullanırım, ailem kullanır, orada yaşayanlar kullanır fakat  gerek mevcut konjonkturel siyasi durum ve gerekse bulunduğunuz makam sebebiyle siz bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak kullanamazsınız, bu sempatiyi resmi bir ziyaretinizde gösteremezsiniz.
Sempati gösterecek çok daha başka konular mevcut, mesela dağda öldürülmüş teröristin, öksüzünü evlat edinebilirsiniz. Hadi yapın da görelim açılımınızı. Bakalım şehit ailelerinden ve bu milletten istediğiniz o fedakarlığı siz yapabiliyor musunuz bir Cumhurbaşkanı olarak?

Herkes Dersim ya da Norşin diyebilir bir kişi diyemez

Eyyubi’yi biz Türk biliyorduk, 1970-80’li yıllarda yazdık, hayır Kürt’müş. Olabilir ne var bunda?
Çankaya’daki zat bir şehrin adına eski adını söylüyor, Norşin diyor. Öbürü de “Mezopotamya da denir” diyor. Bir tanesi Dersim de deriz diyor. Türkiye’de Tunceli’ye Dersim dediği için hapse giren, işkence gören insan var ki…
Her isteyen Dersim diyebilir ancak bir tek kişi Dersim veya Norşin diyemez; Eğer devlet görevlisi ise, Cumhurbaşkanı ise, Başbakan ise söyleyemez. “Nutuk’ta vardı” diyemezsiniz. Çünkü o zaman resmi adı oydu. Sonra değişti. Başbakan bugünkü adını söylemeye mecburdur.bağlantı

8.08.2009

Dost biriktirme sanatıymış! Hasss...

0 yorum
Hassssta etmeyin lan adamı.
Msnde, sağda solda birilerinin kişisel mişisel iletilerinde yazar : Para biriktirme dost biriktir!
Başka bir yerlerde de birileri vaaz verir dost edinme, biriktirme ve harcama sanatı diye!
Hadiyin lan ordan! Materyalist dünyanın kucağında hümanizm panik atağı geçiren ruhunu kapitalizme satmış alçaklar...
Dost ha!
Siz ne bilirsiniz lan dostu?
Sizin için dost; başka bir şehire seyahatte otele para vermemek için evinde kalınacak, işin düşünce aranacak, başın sıkışınca kapısı çalınacak, başın derde girince ulaşılacak birisidir. Hep ucunda bir menfaat vardır şu kahpe dünyadaki dostluklarda. Aman şurada işimi bir an evvel bitireyim, aman başım dara girmesin, aman şurada fazla beklemeyeyim... Al sana dostluk!
Çok acaip gelir bana insanlar biryerlerde sürekli bir tanıdık, dost edinme çabası.
Aman aman sizler, dost delileri dost kumbaranızı boş bırakmayın.
Gün gelir lazım olur harcamak için.
Allah dostlarımızın eksikliğini göstermesin inşallah. Ama bu dediğim kumbara dostlar değil elbette ki. Benim hayatta ne para ne için kumbaram oldu ne de dostlar için. Ne varsa kalbimde çok şükür.

-Dostlarınız birikmiş, harciycak mısınız?
-Bürüksün, bürüksün...
Allah, kumbaracı dost mevduatçılarından uzak tutsun sizleri.

6.08.2009

Tek çözüm dağdaki silahlı güçlerin yok edilmesi

0 yorum
Artık onları oraya çıkaran mı indirir yoksa TSK mı indirir, böyükler bilir.Amma kesin olan şu ki DTP ülkemiz içinde çıkardığı  karmaşanın ve terörist başının had hudut tanımamasının tek dayanağı dağdaki silahlı terörist kuvvettir.
Şimdi Devlet bunları dağdan indirmeye uğraşıyor. Devlet büyüktür, affedendir falan fişmekan neyse de birilerinin siyasi çıkarlarına bir ülke siyaseti nasıl alet edilebilir? Bu adamları dağa çıkaranların kimler olduğu ne için olduğu belli beyan ortada. Bunlar canı gönülden gelmez iseler bu Devletin kucağına, Devlet de milletin huzuru için bunları dağlardan silahla temizlemek zorundadır. Yok dönsünler iş bulunsun şöyle olsun böyle olsun. Oldu başka???  (Davaro gibi eşkıya başlarını al aşağı edip zuladan patlattıkları ganimetleriyle inseler dağdan o 5 bin kişi de tüccar olur çıkar başımıza.) Senelerdir yazılıyor çiziliyor, bunların başındakilerin dil, kültür meselesi peşinde olmadıkları. Bizzat Öcalan'ın ağzından bile duyuruldu: Kürt hakları, Kürtçe bu kalkışma için hareket noktası, sıçrama tahtasıdır asıl amaç; bağımsız sosyalist bir devlet kurmaktır. Bunu aponun kankalığı rolü biçilen Perinçek de Küçük de söyledi defalarca. Adamların fotoğraflarına bakıp Apoyla kankalığına inanıyor aleyhlerinde propaganda yapıyorsunuz da söylediklerine niye inanmıyorsunuz?
"DTP olmazsa ülkede başka Kürt partileri de varmış" Yaaaaa, işe bakar mısınız? Resmen, aleni etnik, ırkçı bir siyaset güdülüyor. Varsın da hadi Kürt partisi olsun. Şerafettin ELÇİ de aynı diğer kürtler gibi federatif bir yapı peşinde koşuyor. Neye, ne için muhatap aranıyor, anlayan beri gelsin anlamayana ben anlatayım: Muhatap arayışı kurulacak federatif yapı içinde düşünülen Kürt federe devletinin kurucu unsurlarının tespit olayıdır yoksa niye illa bir siyasi muhatap aranıyor bir sorun bakalım kendinize?
En basitinden günümüz olaylarına bir bakın: Afganistan, Ukrayna, Gürcistan, Irak...ABD tarafından işgal edilen yerlerin başında şu anda hep işgal öncesi rejime muhalif siyasiler mevcut. Şimdiki siyasi muhatap arayışı buna yönelik bir hareketten başka bir şey değildir.
Sonra federatif bir yapı olsa ne olurmuş?
Öncelikle senin o federatif yapıyı ayakta tutacak, sert ve çizgileri belli bir  federal devlet kurman iktisadi ve ekonomik olarak imkansız.
Federe devletlerin bir arada kalabilmesini sağlayacak en büyük güç federal devletin sömürgen yapısıdır. Sömürmelidir ki federal yapıyı  ayakta tutabilecek enerjiyi bulsun. Doğal kaynaklar, işgücü, hammadde kısacası sermaye sömürecek bir gücün olacak. Bu ülkede yaşayan inanların ne dini ne de siyasi teorik ve pratik birikimi bunu beceremez çünkü geleneğinde yok. Bakın bakalım federal devletlere, hangisinin üretimi bu kadar yabancı sermayeye bağlı? Daha doğrusu hangisi bizim kadar üretimden yoksun. Hepsi dünya üzerinde sermaye transferi,  etkili ve manipülatif finansal kaynak birikimine sahip. Hani var mı sen de? Bak işte 18 milyarla borsanı hallaç pamuğuna çeviriyorlar ve bu para kime ait, bu ülkeye nasıl girdi sermaye piyasası kurulu bile bilmiyor.
Yok, olamaz da. Hadi oldu ki istedikleri bölgede Kürt federe devletini kurdular. Kimin ne işine yarayacak? Bölge insanı bundan ne kadar faydalanacak? Ben şimdiden söyleyeyim; şu an Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimde halk ne kadar faydalanıyorsa o kadar. Yani, hiç! İnsanlar sıçıp bokuyla zaman geçirmek zorunda kalıyor, saatlik elektrik veriliyor ve neredeyse günde suyun yüzünü bir saat görebiliyorlar taşrada. Bu devirde tifo, tifüsle helak oluyorlar. Bu mu petrol zengini bölge? Güneydoğunun bundan daha beter bir hale gelmesini mi istiyorsunuz? Şahsen o bölgelerde hangi etnik kökten kim yaşıyor hiç önemli değil, ben milletimin o şekilde yaşamasını istemiyorum. Kazanan, doğal kaynakları sömüren yine yabancı sermaye ile kolkola üç beş bölge ağası olacak. Aynı Irak'ın Barzan ve Talabanileri gibi.
Bırakın bu osuruktan demokratçılık oyunlarını. Darbe darbeciler engellensin diyorsunuz darbeyle bu ülkenin kucağına bu sorunu bırakan adam, Kürt yoktur, Kürt sorunu yoktur diyen adam yani Kenan EVREN şimdi kalkmış demokrasi peygamberi kesilmiş, neredeyse kucağından kalkmıyorsunuz. Kürtçe de dahil yabancı dil ve lehçeleri yasaklayanlar, basın yayına dil sansürü koyanlar "ABD nin bizim çocukları" şimdi kalkmış demokratlık oynuyorlar.
Ya bi gidin ya Bırakın bu ülkeyi bi gidin rüyalar ülkesi, babanız ABD nin kucağına.
Dindarlık gömleğiyle kandırdığınız insanlar bile uyanıyor artık. İnandırıcılığınızı kaybettiniz, can çekişmeyin, iki dakika şerefli olun da çektirin gidin.

2.08.2009

Minik Serçe boka kondu!

0 yorum
Sezen AKSU, namı diğer minik serçe Tunceli'de bir konsere katılmış, Zazaca türkü söylemiş, sorun mu, yanlış mı? Kürtçe türkü-şarkı söylemesi  elbette değil.
Fakat yaptığı hata  yanlış adrese konmuş olması. Güvercinlik falan yapayım edeyim derken etnik siyasetçi şahinlerin kucağına oturmuş. Şahinler serçe gibi küçük kuşlarla önce oynar sonra da onlarla bir güzel karınlarını doyururlar. Açılım açılım diye bölücülerin oyuncağı oluvermiş. Zaten uzun zamandır açılanlara gıpta ile bakmakta olduğunu seziyordum ama  bu kadarını beklemiyordum. Artık bir kalkışmaya girişmiş bir topluluğun neferi haline gelmiştir. Benim için Sezen Aksu bitmiştir. Kendisinin şarkılarıyla ağlayıp, zırlayanlara, aşık maşık olanlara selamet dilerim. Ben Kürtçe türküleri Sezenden İbodan Rojinden dinleyerek solculuk, sosyal demokratçılık oynayacak çağda değilim. Bu oyunu oynayanlara da keyfini çıkarmalarını dilerim.
Ben Kürtçe halaya gardaşlarımın düğünlerinde katılırım, Kürtçe türkülere asker gönderme gecelerinde eşlik ederim, Kürtçe ağıtlarla taziye evlerinde göz yaşı dökerim ve bu sadece Kürtçeyle de sınırlı değildir. Rumca şarkıyla sirtakiyi de beceririm, Ermenice sarı gelini de söylerim ama öyle bölücülüğe propagaganda amacıyla değil, duyguları gerçekten paylaştığım için. hissettiğim için.


Bölücüler ne diyor : Kürt,Güneydoğu vb artık adına ne derseniz bu meselenin çözümü için eşkıya başı/pkk muhatap alınmalıymış.
Ulan Devlet nezdinde bu işin tek muhatabı vardır; o da Türk Milletidir. Bebek katili ve onun kıç yalayıcıları değildir. Yok apoymuş yok dtpmiş, yok barzaniymiş... Muhatap aramak apo teröristini ve bunların destekçilerinin  Kürdistan hayalini fiiliyata geçirme çabasıdır. Aksine inanan ve peşinde koşan ne kadar kişi varsa bilerek veya bilmeyerek bölücü bir oyuna alet olmaktadırlar.