
ADSL devreye girince internete giriş kolaylaştı.
İş kolaylaşınca, internet kullanımı da yaygınlaştı.
Artık her şey senin elinde.
Özgürlüğün önündeki setler yıkıldı, kırıldı zincirler.
Kim tutar seni?
Tutamaz. Çünkü senin “tık”lama özgürlüğün var.
Bir diğer gelişmede de yarışmacı yazarlardan Sanem Güven yarışmadan çekildiğini anlattığı yazısına şu şekilde başlıyor:
Türkiye, -sizin başınıza gelmediği sürece-, kahkahalarla gülebileceğiniz absürd olayların meydana geldiği bir ülke. Bakış açınıza göre, olanlara bakıp hüngür hüngür ağlayabilirsiniz de…Bu yazıya da şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Yazının sonundaki editör notuna dikkatinizi çekerim.
Gazeteport’un “yazar aranıyor” yarışmasından çekildiğimi açıklamak için yazıyorum bu yazıyı. Bu kez “absürd olay”, -diğer yazar adayları ile birlikte- benim başıma geldiği için, rahatça gülemiyorum.
Bilhassa oturup da "vay vay yazarstarda neler oluyor?" diye incelemiş değilim. Sadece dikkatimi çeken başlıklara takıldım. Ayrıca şunu da belirteyim, buradan bağlantı verdiğim yazarlarla organik veya inorganik hiçbir bağım yok. Aksi bir düşünceye kapılmayın, zaten birisi çekiliyor yarışmadan diğeri de devam etmeye oldukça kararlı görünüyor. Ben aslında yarışmadan çekilmeyi kararlaştıren yazarın yanlış yaptığını düşünüyorum. Ya baştan bu işe girmeyecekti ya da girdiği bu yoldan dönmeyecekti.Ha 25 kişi ha 500 kişi ne farkeder gidilecek yol belliyse? Hayatta ki her yanlıştan kaçarak kurtulamayız.
Sayın Emir Alp,
YanıtlaSilYatmadan önce Gazeteport'ta dolaşırken bir yazınızdan sitenize ulaştım. Baktım adımından söz ediyor; "Tık"lamalı Yazar başlıklı yazıma gönderme yapıyorsunuz.
Doğru, beni tanıdığınızı aklımın ucundan geçirmem.
Sanıyorum yazıma koyduğum başlık ilginizi çekmiş.
Bu başlığı bilinçli koydum; üstelik yazdığım öteki yazılarda da "tık"lamalı yazar kavramını kullanmayı sürdüreceğiim. İkinci yazamı da "Tık"lamalı Darbe Korkusu adıyla gönderdim. Öbürleri de sırada.
Yalnızca burada bir sorun var. Eşimle ve kızlarımla burada ters düşürüyoruz. Onlar, yöntemi, benim gibi yanlış buldukları için "Bırak." diyorlar bu işi. Hatta "Ben Bu Yarışta Yokum, Arkadaş" başlıklı yazının iskeleti hazır.
Uygulanan yöntem, yapılan açıklamalarda saptadığım mizahi yönler o kadar çok ki, yığınla yazı çıkar bunlardan.
Sayın Sanem Güven'in yarışmadan çekilmesine üzüldüm. Üzüntümü ve düşüncelerimi "Bİr Aday" adıyla yazdım kendisine. Adımı kullanmayı, gizli reklam olur düşüncesiyle kullanmadım.
Bizimkiler kızsalar da, ben bu işi bir süre sürdüreceğim, "Çevre Baskısı ile Gelen Veda Yazısı" ya da "Ev Yazarlığına Dönüyorum" gibi bir başlıkla bu işi sonlamayı düşünüyorum. Bu yazınız notlarını aldım, iskeletini kurdum.
"Tık"lamalı Yazar, ilginizi çektiği için sevindim.
Saygılarımla.
Turgut Çelik
Emekli Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni-Mersin
Sayın Turgut Hoca
YanıtlaSil(Sahip olduğunuz öğretmenlik sıfatına atfen bu şekilde hitap ediyorum, samimiyetimi mazur görün)
Köşe yazarlarının bu girişimi yadırgamaları; sürgit devam eden, yazılarımda da bahsettiğim köşelere ulaşmada ki geleneklerin internet sayesinde açık toplum tarafından, üstten atamayla değil de halktan seçme biçimiyle uygulamaya konulması. Statüko sadece siyaseti değil, hayatın her köşesini işgal etmiş durumda.
Gazeteport sadece internete yönelik dünyada gelişen iş modelini kendine uygulayan (bilinçli veya gayri ihtiyarı )öncülerden birisi bu bakımdan, her ne kadar uygulamada bazı tutarsızlıklar olsa da.
Gazeteportun uygulaması tartışmalı, belki de bir ilk olmasından hareketle onlar da bir bocalama içinde. Sizlerin değerlendirmedeki bu oynaklığa rağmen devam etmeniz gerekiyor.
Benim kanaatim, bir şekilde bu sürece dahil olanların kendi arzularıyla çekilmemelerinden yana köşe dinazorlarına inatla.
Teşekkür eder, başarılar dilerim.