
Müzikten çok fazla anlamam bunu baştan belirtmem gerekir. Burada tutup da kafadan bir rock müzik tarihi de yazacak değilim. Zaten yazanlar yazıyor üstlerine vazife olan tarihi. Yine de nedir ne değildir diye isim felsefi kısmına merak salanlar olursa
wikiciğimiz sağolsun rock müziği ile ilgili güzel bilgiler barındırıyor.
Şurada bir forumdan da bu konuda faydalanabiliriz. Şurada da
direct-i ile yapılmış bir ropörtaj yer alıyor. Ya nebilim işte arayan bulur internette.

Gelelim asıl konuya. Şebnem Ferah, Ogün Sanlısoy, Hayko Cepkin gibi rock müzik sanatçıları yeni çıkardıkları albümlerle yapmış oldukları müzikte asıl olmaları gereken yere döndüklerini-vardıklarını belirtiyorlar imkan buldukları her fırsatta. Daha önce neredeydiler diye düşünüce yine sanatçıların kendileri bu soruya cevap veriyorlar: Müzik piyasası müsait değildi, istediklerimiz yapımcılar tarafından yontularak alışagelmiş kalıplarla su üstündeki kitleleri elde tutmak kaygısıyla yapmak istediklerimize izin verilmiyordu. rockçuların tabiriyle genelde rockçuların çoğusu underground denilen şekilde belirli sayıda bir hayran kitlesine pek de piyasaya bulaşmadan ulaşıyorlardı ve kendi yağlarında kavruluyorlardı. Rocker kitlesi bu düzenin dışına çıkıp da kendisini topluma açmayı başaranları "piyasa oldu" diye kendilerinden soyutluyorlardı. bir tavır rockçular arasında egonun yeterince tatminini sağlıyordu. Fakat piyasada özellikle pop rock, soft rock tarzı çalışan sanatçıların müzik piyasasından kaptıkları pastayı göz önüne alınca kendi kariyerleri ve hedefleri yönünde yeniden bir değerlendirmeye giderek bu piyasada kendilerine bir yer edinmeye çalıştılar. Ve anlaşılan o ki artık bunu başarıyorlar. Hard rock kitlesi sadece underground takılmıyor, sosyal hayatta da beğenilerine uygun müziği arıyorlardı ve sanatçıların bu yaklaşımı iki taraf açısından da olumlu sonuçlar doğuruyordu. Doğal olarak elini taşın altına koyup bu işe girişenlerin başarısını gören yapımsılar da artık bu tür çalışmaların piyasada önünü açma kararına vardı. Neyse rockçılar yer altından sosyal hayata ve müzik piyasasına hızlı bir dalışa geçtiler. Bu geçiş elbetteki müziklerindeki sert değişimle kendini gösterdi.
Benim kafama takılan; neden piyasadakiler gibi, pop rock ve soft rock veya anadolu rock tarzında değil de hard rock müzik üretimine yöneldikleri. Belki bu sanatçıların asıl eğilimi değildir ama ben şöyle değerlendiriyorum onların gıyabında:

Bu memlekette insanlar; önlerine ne koysan yiyorlar. Uyuşmuş, makinalaşmış hale gelen insanlar duydukları müziğe sadece kafa sallamakla yetiniyorlar. Bu uyuyan halkı bir şekilde uyandırmak ve neye, niçin, nasıl kafa salladıkları konusunda kafalarına indirilecek bir çekiç darbesiyle gerçek dünyaya döndürmek gerektiğinin düşünülmesi. Ben rock müzikteki ortaya çıkan bu idealistliğe kendimi inandırmak istiyorum. Müzikle kafalarına inen çekiç darbeleriyle sersemletilenlere bir de serum gibi sözlerle destek verilirse asıl uyanışa geçecekleri kanaatindeyim. Nebilim, böyle şeyler düşünüyorum bu arada.
Belki toplumun içinde bulunduğu tepkisizliğe ve uyuşmuşluğa gençliğin büyük eğilim gösterdiği bu müzikten bir medet umuyorum. Hayatın heyo heyo olmadığını gençlerin okullarını bitirdikten sonra değil de daha öğrenim hayatı içinde kavramaları gerektiğni düşünerek rockerlara bir rol biçiyorum.
Belki de saçmalıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.