Kısa dalga yayın

1.05.2009

Demokratik bir devlette asker konuşmazmış!

Köşe taşları ve demokrasi sevdalısı liberallerimiz öyle diyor.
Bence asker demokrasi falan tanımaz, yeri geldiğinde, söz hakkı doğduğunda paşalar gibi konuşur, aynı Başbuğ gibi.
Her topun ağzına askeri süreceksin, onlarca soru soracaksın, ithamlarda bulunacaksın, iftiralar atacaksın, zan altında bırakacaksın bütün bunlar karşısında her yerde TSKnın kendisine bağlı olduğunu söyleyen Başbakan suspus olacak, sesi çıkmayacak! Medya kalemşörleriyle, askerin sesi çıkmıyor, susmak kabul etmektir diye propaganda yapacaksın, bulduğun her fırsatta askeri siyasetin içine çekmek için elinden geleni ardına koymayacaksın!  Eee...
İktidar, bu ülke için çalışıyoruz diyerek siyaset yapacak devlet rejiminde, terörle mücadelede topu taca atacak, askeri günah keçisi ilan edecek ondan sonra asker niye cevap vermiyor diye medyadaki figana sessiz kalacak. Askerden ki eğer edinmişsen bilgiyi kamuyoyuyla paylaşmayacaksın! Ondan sonra demokrasi, sivil siyaset adına  fırtınalar koparacak Brüksel şefaatine sığınacaksın ve asker susacak.
Medyada ve siyasette öyle fırtınalar koparılıyor ki silahlı kuvvetler sanki başka bir millete hizmet ediyor. (Gerçi hizmet ettirilmeye çalışılıyor ve bu NATO belası yüzünden çeşitli şeylere mecbur kalınıyor ona da bir ara değinmek gerek)

TSK bu ülkenin bağrından yetişip filizlenmiş, asırlardan gelen askeri, siyasi, sosyal bir tecrübenin vücut bulduğu  bir kurumdur. Her şahsı bizatihi bu toprakların ve mensubu olduğu milletin evlatları olduğu şuuruyla yetişmiş kişilerdir. Hatta bilhassa bu milletin yetiştirdiği yiğitler ve liderlerdir. Daha demokrasi denen emperyalizm oyuncağı ve teorisyenleri ortalarda yokken tarihimizde askerler devlet yönetiyordu, devlet!

Şimdi medya kendi yarattığı suni soruların cevaplarını birbir, adam gibi aldıktan sonra sesleri başka yerlerden çıkmaya başladı. Gelişmiş demokrasilerde asker konuşmaz ama...
Aması ne?
Konuştu mu da kitabın ortasından konuşur.
Niye?
Çünkü demokrasi kitabın ortasından konuşacak adam zihniyeti bırakmaz da ondan!
Gelişmiş(?) demokrasi dediğin nedir? Odunlaşmış, önüne ne koyarsan onu yiyip içen, koyun sürüsü bir toplumun topyekun finans kapitalin kölesi olduğu, emperyalizmin bizatihi kendisi. Sömürgecilik karşıtı bir inancın kanıyla sulanmış bu topraklardan yetişen fidanları demokrasi sevdasıyla zehirleyebilirsin ama fazla sürmez, bağışıklık sistemi er geç bünyeden temizler o zehiri.
Asker konuşmasın istiyorsan o elindeki demokrasiyi milletin için kullanacak, askerin korumaya çalıştığı değerleri sen garanti altına aldığını göstereceksin.İslamcılık oynamayacak, milletin dinini siyasetine alet etmeyeceksin. Başka devletlerin milli çıkarlarına hizmet etmeyecek önce başında bulunduğun devletin çatısı altındaki milletin istihdamını, refahını, huzurunu temin edeceksin.

Tesadüfe bu ya,  Akşam Gazetesi Oray Eğinin köşesinden :
Taraf'çıların ne istediğini bir anlayabilsek...
Bu adamların kafası mı karışık, yoksa bu tutarsız davranışlarının patolojik bir açıklaması mı var, ya da karşılarındakini aptal yerine mi koyuyorlar? Gerçekten anlamakta zorlanıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Genelkurmay Başkanı'na ağır ithamlarda bulunuyorlar. Sorular soruyorlar, yanıt bekliyorlar.
Sonra Genelkurmay Başkanı çıkıp 150 dakika boyunca teker teker bu iddiaları yanıtlıyor, sorulara cevap veriyor, basın toplantısı düzenliyor.
Bu sefer de kalkıp 'Neden konuşuyor, neden basın toplantısı düzenliyor' diye çıkışıyorlar.
Davetli gazetecilere çıkışıyorlar, 'Neden gidiyorsun?' diye...
Hem soru soruyorlar hem de yanıt verdiği için adama kızıyorlar. Normal bir yaklaşım mı bu?

'Asker konuşur mu' diyenlere
Pazartesİ günkü Cumhuriyet'in yorum sayfasında, Alev Coşkun'un İlker Başbuğ'un Harp Akademileri'ndeki konuşmasını analiz eden bir yazısı vardı. Başbuğ'un basın toplantısına da denk gelen bu yazıda Coşkun 'Evet keşke askerler hiç konuşmasa' diyor, ama bu eleştirilere karşı da şu soruları gündeme getiriyordu. Dikkatinize sunarım:

1. Hangi demokratik ülkenin ordusu 1984 yılından bu yana terörle uğraşıyor.

2. Hangi demokratik ülkede o ülkenin kuruluş felsefesi tartışmaya açık hale getirilmiştir.

3. Hangi demokratik ülkede demokrasinin temeli olan laiklik ilkesi bu derece tartışmaya açılmıştır ve hangi demokratik ülkede iktidarda olan bir partinin, Anayasa Mahkemesi tarafından 'laiklik ilkesine karşıtlığın odağı haline geldiği' tescil edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.