
Özellikle ABD'den duyduğumuz çeşitli haberlerde insanların kendilerini taa Asya'daki topluluklara genetik olarak bütünleştirme çabalarını görüyoruz. ABD nin şu eyaletinden bu zatın Cengiz Han'ın torunu olduğu ispatlandı gibi. Her ne hikmetse Avrupa'nın ve bir çok ülkenin barbar diye nitelediği bir hükümdarla genetik akrabalık kurmak için insanlar yüzlerce dolar para yatırıyorlar genetik laboratuarlarına.
Böyle durumlar bana çok garip geliyor; taa okyanus ötesinden insanlar Asya'da Mezopotamya'da vb yerlerde yaşamış topluluklarla ve bunların liderleriyle bir akrabalık arayışı içine giriyorlar, bu bölgede yaşayan insanlar da kendilerini veya mensubu oldukları milleti sahip oldukları bütünlükten ayırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yaman bir çelişki gibi geliyor bana!
Bu konu, Sabah Gazetesi'nin bugünkü sayısında "Orta Asya'dan göç efsanedir" başlığıyla yer aldığından kafama takıldı.
İTÜ Öğretim üyesi Timuçin BİNDER bunu dile getiriyor.
Mülakatta bazı çelişkiler dikkatimi çekiyor. Mülakatta şunlar dile getiriliyor:
Orta Asya göçü olmadı mı?Resmi tarihe vuruyor, Orta Asya Türkleri'yle akrabalıklarımız reddediliyor, Türklük sadece bir kimlik haline dönüştürülüyor, o kadar savaşın, kıtlığın, soykurum korkusuyla başgösteren göçlerin alt üst ettiği topraklarda bütün genler ele alınıp binlerce yıllık olaylar ve tarih bir yere konabiliyor ama ne hikmetse 80 yıl öncesi; Ermeniler konusunda tehcir sözkonusu olduğundan durumlarını tespit etmek zor diye niteleniyor. Bir bilimadamı art niyetini ancak bu kadar açığa vurabilir diye düşünüyorum. Ermeniliği, Türklüğü, Slavlığı kültürel bir değer olarak ele al, ondan sonra bu kültürel değerleri etnik-genetik olarak birbirleriyle bağdaştır. Bu na lahana turşusu bu ne perhiz?
Oldu ama gelenlerin sayısı çok az. Gen araştırmaları bugün Türkiye'de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli olduğunu ortaya çıkartıyor. Buna göre Türkiye'nin genetik yapısı tarih öncesi dönemde bugünkü şeklini alıyor.
Göç edenler ne kadar az?
Bu rakam ortalama yüzde 10-15 civarında. Yani Orta Asya'dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15'i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler. Hiç de Orta Asya'dan Anadolu'ya 'bir kısrak başı gibi uzanan' bir durum söz konusu değil. Orta Asya göçü bir efsane. Zaten gelen az sayıdaki insanın geni de çok daha kalabalık yerli toplulukların içinde kaybolmuş. Ayrıca gelenlerin Türk mü, İranlı mı veya Afgan mı olduğunu da bilmek çok zor.
Neden zor?
Genetik araştırmada etnik bir tanımlama söz konusu değil. Genetik dağılımın araştırılması Türklerin kökenlerinin araştırılması anlamına gelmiyor. Çünkü 'Oğuz geni' veya 'Türk geni' diye bir şey yok. Genetik araştırma her insanın kökeniyle veya soyunun bugüne kadar nerelerde bulunduğuyla ilgili veriler taşıyor.
...
Türk Cumhuriyetler'iyle bir bağlantının olmaması bilinen veya resmi tarihe çok ters...
Evet, resmi tarih sorunlu. Gelişmeler de resmi tarihi çürütüyor ve bu durumu sorgulamamız gerekiyor. Çünkü genler Türkiye'de yaşayanlar ile Orta Asya'dakiler; Türkmenler, Özbekler arasında var olduğu söylenen biyolojik yakınlığı yalanlıyor. İnsanların kafasında bizim Türkmenlere, Özbeklere, Uygurlara hatta Moğollara yakın olduğumuz gibi yerleşik fikirler var. Buradan yola çıkınca sonuç şaşırtıcı oluyor.
...
Kürtler ve Ermeniler genetik olarak Türklere ne kadar yakın?
Kürtler de binlerce yıldır bu topraklarda. Ama bize İranlılardan ve Yunanlılardan daha uzak, Özbeklerden ise daha yakınlar. Ermenilerin durumunu tespit etmek çok zor çünkü tehcir olayı var. Ama genetik bağlantıya göre İranlılar, Yunanlılar ve Ürdünlülerden hatta Türkmenlerden bile daha uzaklar.
...
İster genetik, ister fonetik isterse antropolojik; bu milleti ayrıştıramayacaksınız sayın(!) hocam!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.