
Filmin orjinal adı "The Brave One" bizimkiler bunu "İçindeki Yabancı" diye Türkçeleştirmişler. Bu adı kim koymuşsa gerçekten işi bilen dikkatli bir şeyirci olduğuna kanaat getirdim neyse geçeyim asıl konuya.
Radyo programcısı Erica ablamız sevgilisi ve köpeği ile berabaer New York Cenral Park'ta akşam gezintiye çıkarlar. Parktaki "Strangers Gate" ten geçmeleriyle başlıyor bütün olay( işte sinemadaki bu ayrıntılar beni filme hayran bırakıyor.belki bizimkiler de bu ayrıntıdan hareketle Türkçeleştirmişler filmin adını diye düşünüyorum.) İki serseri tarafından bir tenhada kıstırılıyorlar (yok yok Gaffır gelmesin aklınıza o, melek kalır bu filmdeki serserilere nispeten ) Hem Erica'yı hem de sevgilisini öyle bir hırpalıyorlar ki herif diğer tarafı boyluyor esas kız tabi ki komalık. Uzun bir süre hastanede kalıyor akabinde iyileşince yaşadıkları olayla ilgili bilgi almak maksadıyla polis merkezine gidiyor ve masa başında karşılaştığı bürokrasi tahammüllerini aşınca merkezden ayrılıyor ve ilk iş olarak bir silah mağazasına varıp tabanca almak istediğini söylüyor. Eee kolay mı ruhsat lazım tabi ama ona da hemen bir çare hasıl oluyor ve göçmen kılıklı bir eleman mağazadan ayrılmasına mukabil ensesine yapışıp almak istediği tabancayı bin dolar karşılığında tutuşturuyor avuçlarına. Bundan sonrasında asıl hareket ve şiddet baş gösteriyor.
Sıkıldım gerisini yukarıda verdiğim linkten okursunuz ben konuma döneyim.
Birçoğumuz tvlerde yayınlanan; faili, osuruk kokusundan anında tespit eden CSI, kriminal dizilerini seyretmişizdir. İşte bu film, teknoloji ve bilim ne kadar gelişmiş olursa olsun bu ütopik kriminal dünyayı yerle bir ediyor ve gerçek suç dünyasının hiç de o osuruktan dizilerde anlatıldığı gibi olmadığını seyredenlerin suratına çarpıyor.
Film, gerçek suç-ceza dünyasındaki bürokrasi sorunlarını ve insanların adalet anlayışını sorguluyor. Adalet ve emniyet görevlilerinin kanunları temel alarak kendilerine görev saydıkları suçluyu cezalandırma görevini, insanların vicdanlarından alıp alamayacakları da ayrı bir sorgu konusu. Aslında bu filmde sorgudan ziyade doğrudan karar veriliyor. Filmin son sahnelerinde bu görevi kendisine kanunlarla adleden dedektifin kendi elindeki silahı, yerde yatan adamı (parkta sevgilisini ölesiye döven serseriyi) vurması amacıyla Erica ablamıza vermesi aracılığıyla; bir insan vicdani olarak kendine adalet sağlama görevini adledebilir kararı veriliyor ve suça karşı işlenen cinayetleri(!) meşrulaştırıyor.
Eeee, sen de! Biz bunları film kritiklerinden de okuruz diyorsunuz, değil mi?
Koskoca(!) ABD'de dahi adalet sağlama temayülü artık sosyal olarak bu düzeye geldiyse biz ne yapalım değil mi?
Benim değinmek istediğim o değil. Zaten bizim halkımız arasındaki kanı da bu şekilde, suçluya cezasını ver-e-meyen ya da geciktiren adalet sistemi olduğunda, o suçluya cezasını şahsen vermeyi başarabilen insan kanun önünde suç işlemiş olsa dahi halk nezdinde bir kahramandır ve suçsuzdur vicdani olarak. Örneğin; hangi vatan evladı İmralı'daki köpeğe otuz bin kişisinin hesabını sorarcak şekilde acı çektirerek öldürmeyi arzulamaz(!) değil mi?
Devlet yaklaşık 23 yıldır bir terör örgütünü ortadan kaldıramıyor, kapkaç çetelerini, mafyayı bertaraf edemiyorsa halk da kendine vicdani olarak bir görev biçmez mi? Tahammül denen erdemi rafa kaldırıp ardına bakmayı bir an olsun aklından geçirmeden "Strangers Gate" ten isteyerek geçmez mi? Bunun neticesinde teröre karşı lojistik destek sağlayanlar keza kapkaç çeteleri, haraç çeteleri belirlendikten sonra çeşitli güçler bunları -devletin kanıt bulmasını beklemeden, vicdani olarak- ortadan kaldırmak m
aksadıyla teşkilatanmaz mı devletten umudu keserek? İşte asıl gelmek istediğim nokta burasıydı.
aksadıyla teşkilatanmaz mı devletten umudu keserek? İşte asıl gelmek istediğim nokta burasıydı.
Şimdi en son bayram arefesinde 15 şehit, daha bugün 1 şehit ve iki gazi verdiğimiz terör belasıyla mücadele için topyekun "Strangers Gate" ten geçip herbirimiz birer silah edinip toplumun huzuru için Şırnak, Diyarbakır, Batman dağlarına mı yollanalım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.