Sordum: Sence niye filme 'Mustafa' demişler de, 'Kemal' dememişler? Anında cevap verdi: " Mustafa dahasamimi, halka daha yakın bir isim."Emre AKÖZ böyle başlıyor bir yazısına. Kendinden menkul değerinden dolayı bir dokunulmazlık ve samimiyet bulmuş filme verilen Mustafa isminde. Filme atıldığından bahsettiği bir tutam gerçek de; Mustafa Kemal'in ağzından "Kürtlere özerklik-muhtariyet verilmesi" hususundaki sözler olsa gerek.
Algı böyle. Haksız da değil öyle düşünenler. Sanırım kelimeye 'ek' taktığınızda durum daha da netleşiyor:
Bir Kemalist'e, "Kemalci" dersen alışkanlık sebebiyle epey bozulur ama zıvanadan da çıkmaz hani.
...
Devam edelim: Ama aynı kişiye "Mustafacı" derseniz, işte onu asla kabul etmez. Hatta kabul etmemek ne kelime, ilk duyduğunda anlamaz bile.
"Mustafacı diye herhalde bir İslamcıdan söz ediyor" diye düşünür. (Malum, Peygamberin, Hz. Muhammed'in adıdır Mustafa.)
...
Yani Can Dündar, filme 'Mustafa' adını verdikten sonra, ancak bir "süper kahramanlık öyküsüyle" paçayı kurtarabilirdi.
Değil mi ki romantizm kazanına, 'bir tutam gerçek' attı, artık ağzıyla kuş tutsa yaranamaz mütecaviz Kemalistlere.
Şimdi garibime gidiyor benim, kendini liberal, demokrat gibi tanımlayan yazar,çizer,aydın, baygın takımının beyanatları. Mustafa Kemal'in yazılı kayıtlara geçmiş, dile getirdiği fikirlerini, AB sevdası ve demokratlık adına al aşağı etmeye çalışıp, yok saymaya, Mustafa Kemal Atatürk adını bir devletin kuruluş felsefesinden, bir milletin varlığından silip süpürmeye and içmiş insanlar; bir yandan söylenip, kayda geçmiş hatta fiiliyata geçmiş gerçekleri ortadan kaldırmaya uğraşıyorlar bir yandan da bir efkâr (Iıı ıh cık, öyle demlenmek manasında değil...) masasında faraza dile getirilmiş düşünceleri sanki zorla eylemden kaçırılmış gibi millete yutturmaya çalışıyorlar.
Behey riyakâr, küstâhlar! Madem Atatürk'ün sözleri o kadar değerli sizin için neden o zaman kişiliğiyle ve sadece bir efkâr toplantısında dile getirilen düşüncelerine saplanıp kalıyorsunuz? Varolanlarla savaşınız bitti de savaşmak için Atatürk'ün efkâr masalarından fiiliyata geçmesi mümkün olmayacak düşüncelere mi ihtiyaç duyuyorsunuz?
Mustafa'da deseniz, Mustafacık da deseniz siz kendinize yaklaşacak kadar küçültemezsiniz. Yalnız da kalmış olabilir, öksüz(Mustafa Kemal çocukluğunda yetim değildi) de kalmış olabilir, yeri gelmiş içki de içmiş olabilir ama Mustafa Kemal, özel hayatında da siyasi hayatında da sizin kadar şahsi menfaatlerinin peşinde koşmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk son nefesine kadar ne kendisinin milletine olan inancından ne de milletinin O'na olan inancından şüphe duymamış, yolda bırakmamıştır.
Siz o mercimek beyinlerinizle Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirleriyle mücadele edemezsiniz, ancak ve ancak Mustafacılık oyunuyla kendinizi tatmin edersiniz, kumdan kaleleri yıkan çocuklar gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.