Kısa dalga yayın

9.11.2008

Erişimi engelleme istatistikleri ve özgülükçü halkımız

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından yapılan çalışmalara ilişkin 01.11.2008 tarihi itibariyle gelen ihbar ve erişimi engellenen site istatistikleri yayımlanmıştır. Yorum yapmadan önce bu istatistiklere bakmakta fayda var.

 

 




929 internet adresine erişim engellenmiş olup, yukarıdaki istatistiklere alan adlarının bazılarına ait 258 adet IP adresine uygulanan erişimi engelleme sayıları dahil edilmiştir.
Bildir - Kaldır (Madde 9) yöntemiyle 301 adet uygun olmayan içeriğin veya bölümün kaldırılması sağlanmıştır.
* 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” kapsamında toplam 225 içerikle ilgili olarak uyarılan İnternet sitelerinin yer sağlayıcılarıyla yazışma yapılmış bu uygulamalar ile İnternet adreslerinin söz konusu içeriklerden dolayı tamamen engellenmesi sakıncası giderilmeye çalışılmıştır.
** 49 erişimin engellenmesi işleminin 32 'si aynı internet adreslerine ilişkin olarak, farklı mahkeme kararlarıyla gerçekleşmiş mükerrer uygulamalardır. Mahkeme kararlarıyla toplamda 17 farklı internet adresine bu suçtan dolayı erişim engellenmiştir.

Kamuoyunda, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında TİB'in yaptığı erişime engelleme kararları eleştirilmekte. Şimdi yukarıdaki ihbar ve erişime engelleme verilerine bakınca burada fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilecek ne var, insanın bir kendisine sorması gerekli?

Sansür(?) karşıtı halkımız internet üzerinden;
  • Telif hakkı ödenmesi gereken film, müzik, kitap vblerini indirip kullanır
  • Bedelli yayın yapan tvlerin yayınlarını korsan olarak internetten seyreder
ama iş yetkili kurumların bunlara erişimini engellemesine geldi mi fikir ve düşünce özgürlüğü havarisi kesilir.

blogger.com veya wordpress.com gibi servislerin altında hizmet alıp da yayımcılık yapan insanlar, bu tür hizmetleri art niyetlerine alet edince bizim İletişim Başkanlığı'nın veya mahkemelerin kolaycılığından, bir kişi yüzünden yüzlerce hizmet kullanıcısı ve o hizmetten faydalanan insanlar mağdur duruma düşer.

Erişimi engelleme istatistiklerinin altında bildir-kaldır denilen bir yöntemden bahsedilir şayet bu madde hükmüne olumlu yanıt alınamaz ise (ki blogger.com, kaldırılması istenen içeriğin kaldırılacağı taahhütünü de vermez)  engelleme kararı uygulanabilir. Bazen verilen mahkeme kararlarında 9.madde es geçilerek doğrudan erişimi engelleme istenmiş olabilir (gerekçeli kararlar yayınlanmadığı için bilemiyoruz) bu durumda kalmamak için yargı mensuplarının bu konuda aydınlatılması gerekmekte ve binlerce insanın mağduriyetinin önüne geçilmesi gerekmektedir.

youtube.com meselesi de kuvvetle muhtemeldir ki aynı şekildedir. Bildir-kaldır karşılıklı işletilememiş veya youtube.com talebe olumlu yanıt vermediğinden erişimin engellenmesine hükmedilmiş olabilir. youtube.com üzerinden Atatürk aleyhine işlenen suçlar sebebiyle erişim engellenmesi gerçekten ülkemizin uluslararası hukuk bakımından acziyetini gösterir. Uluslararası sözleşmeleri kendi hukukunun üstünde tut fakat kendi hukukunu işletmekte aciz kal! Burada iş hukukçulara düşüyor. Genelde bir ülkede yabancı ülkelerin bayraklarını yakmak vb hakaretler suçtur. Bazı özgürlükçü yazarımız-çizerimiz Atatürk'ü koruma kanunu olarak bilinen kanuna dayanarak; insanlara zorla Atatürk'ü sevdiremezsiniz, bu çabadan vazgeçin diye feryat ederek kanunun kaldırılmasını istiyorlar. İyi de işin ilginci; Atatürk'ü sevin edin, eyleyin diyen yok ki; bu kanun Atatürk'ü sevmeyenler için değil hakaret eden, aşağılayan ve onun şahsında bir milletle beraber bir devlete hakareti bir tutan bir kanundur. Mustafa Kemal Atatürk bu konuda eşsizdir çünkü hiçbir devlet ve millet bir şahsiyetin varlığında vücut bulacak o birlikteliğe kavuşamamıştır. Atatürk; Türk milletidir, Türk devletidir.
Madem İletişim Başkanlığı; yabancı bir ülke kanunların tabi olarak uluslararası hukuki dahi takmayan bir işletmeyle hukuken başedemiyor o zaman kanun koyucuya hukukun ona göre düzenlenmesi için araştırma yapıp yol göstermelidir.
Eğer şikayet edilen, kaldırılması istenen içerik belli ise bu, servis için zaman ve engel teşkil edecek bir çalışma değildir. Hep dediğim gibi engelleme kararlarında gerekçe ve ayrıntılar belli olmadığı için engellemeyi herkes kendince yoruyor ve bir yere bağlamaya çalışıyor.

Tekrar telif konusuna dönecek olursak; aslında bu tür hizmet veren servislerin kullanım sözleşmeleri okunduğunda zaten, telif hakkı başkasına ait olan  eserlerin, yayınların yapılamayacağı ve o hizmetten faydalanarak eser yayınlayanların da eserlerini  kamuya açık eser haline getirdikleri anlaşılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki: Telif hakkı size ait olmayan bir eseri bu servislerde yayınlamanız o eseri telifsiz kamuya açık hale getirmez şayet size ait eser ise o telifsiz kamuya açık hale gelir.

Birşeyleri savunmadan, yermeden önce neyin ne olduğunu bilmek gerek demek durumunda kalıyor netice olarak. Her engel fikre ve düşünceye çıkarılmıyor bu internet denen deryada. Tekrar başa dönüp istatistiklere bir göz atmakta fayda var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.