
Bir zamanlar "kazak erkeği" tabiri vardı (o da yanlış kullanılan) ondan sonra "çocuklar duymasın adlı dizi ile bu tabir yerini "taş fırın erkeği"ne bıraktı. Bildin mi? Hah işte o meseleden bahsediyorum.
Dediğim dedik, çaldığım düdük misali evde esip kükreyen, çoluğa, çocuğa özellikle karıya höt dedi mi evi yerinden oynatan erkekler için kullanılırdı.
Taş fırın erkeği; çorabını çıkardığı gibi duvara yapıştıran, su getir, yemeğim nerde, pijamalarım, terliğim, erkeğim ben, diye esip kükrerdi hani. Ev işi mi? O da ne? Adını bile bilmezdi, hele mutfak! Eskaza gurbete çıkıp da sahanda iki yumurta kırmışlığı ya vardır ya da yoktur o da sahanda yumurtanın erkekliğin şanından olmasından dolayı.
Allahu alem, bizim sülalede yoktur öyle sözde taş fırınlık. Mutfak, yemek dedin mi orada dur! Gurbeti askerlik dışında tatmış, ana ocağından erken ayrılmış bir yaşantısı vardır bizim sülale erkeklerinin. Yemek olsun diğer işler olsun öyle garıya, bacıya minnet etmek gibi bir alışkanlık da yoktur. Karnı acıkıp da taş fırınlığından mutfağa su almak için girmeye götü yemeyen çok insan vardır çevremde. Yok yok nerde parasına kıyıp da dışarıda bişeyler yemek, olur mu hiç? Erkekliğin şanına yakışmaz.
Hani biz millet olarak taş fırın erkeklerini barındırırız ya içimizde, tvdeki yemek programını seyrederken maharetli taş fırın erkeklerimizi görünce aklıma geldi bu konu. Höt höt taş fırınları mı ararsın, yumuşakçaları mı, ne ararsan var.
Taş fırınlığı, mutfağa girmemeye bağlayanları, sofraya hanıma yardım için iki tabak koymayanları vs düşününce bu program ne kadar yalancı bir erkek milleti olduğumuzu iyice gözler önüne serdi. İşin içine para pul, tv şöhreti girince taş fırının dumanı sönüveriyormuş diye düşündüm.
Aslında erkek, delikanlı kısmısı kimseye muhtaç olmadan yaşamayı becerebilmeli. Yemek, temizlik, ütü bir insanın ihtiyacı neyse kendisi bunları karşılayabilecek yetiye sahip olmalı. Daha önceden de dedim; üfürükten taş fırın erkeğini evde iki gün yalnız bırak yaşayacak hali kalmaz, acından ölür şerefsizim. Böyle bir delikanlıya bir de delikanlı, maharetli bir hatun denk gelirse, kebap olur hayat ikisi için de.
Bu devirde üfürükten taş fırınlığa yer yok, hele şehir hayatında. Burayı okuyan anneler varsa tavsiyem olsun: çoluğunuz, çocuğunuzun istikbali ile oynamayın. Artık bu devirde sultanlıkları ana ocağından ayrılana kadar sürer, sonra garı kısmısının insafına kalır, benden söylemesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.