Kısa dalga yayın

24.10.2008

Eskimişim...

Yine geçmişten kendi tarih sayfalarımdan, askerlikten bir not.
http://edakeskin.blogcu.com

Eskiyorum...
İnsan, üzerindeki giysilerin eskimesine hiç sevinir mi? Sizi bilmem ama ben seviniyorum. Bir çok şey eskidiği zaman insanda ister istemez bir mutsuzluk duygusu belirir, üzülür hatta çok değer verdiği bir kazak için kendini bile kahredebilir. Eskidiğini hissettiğimiz bazı şeylere, bazen harcadığımız para bazen de verdiğimiz manevi değerden dolayı üzülürüz.

Eskimek,
sonuçta kayıptır. Eskidikçe zaman geçer ve bu bir asker için tutunacak bir umuttur. Üstündeki kamuflaj eskiyorsa, zaman geçiyor, şafak atıyor ve sen o kışlada eskiyorsun demektir. Bunu fark ettiğin anı kendine bir miat biçersin.

Kamuflajlarım eskiyor, ilk üstüme giydiğimde bol, hımbıl duran kamuflaj artık küçülüyor. Kamuflaj ağarıp, küçüldükçe kışladan ayrılma vakti de yaklaşıyor.
Eskici!
Demir,bakır, alüminyum alıyorsun da beni neden almıyorsun? İnsan eskisi para etmiyor mu yoksa? Oysa devlet insan eskilerine maaş bağlıyor, sen bilmiyor musun? Vatani görevde eskimek güzelmiş, umutmuş peki ya hayatta?
Şşşt eskiyenler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.