Kısa dalga yayın

15.06.2008

Eğitimde kalite için hazırlık kursları kalkmalı

Başbakan Erdoğan İzmir'deki Miilli eğitimin düzenlediği bir toplantıda şöyle demiş:
Okullarımız yok mu, var. Bu okuldan mezun olan yavrularımız mezun olduğu zaman, niçin üniversiteye rahatça giremesin?" diye soran Başbakan Erdoğan, öğrencilerin okullardan edindikleri bilgiden yeterince faydalanamadıklarını ve başka bilgilerden yararlanma imkanı aradıklarını kaydetti.

"Bu bilgiyi neresi veriyor? Üniversite hazırlık kursu veriyor. Bunlar aşılacak, ama milletçe buna karşı bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor" diyen Erdoğan, "Ve biz akılsahibi, insaf sahibi, izan sahibi olanları, bu noktada dayanışmaya davet ediyoruz. Hatta bu noktada desteğe davet ediyoruz. Belki bu, birilerinin çıkarına, menfaatine ters düşebilir ama milletimin menfaatine uygun düşeceğine inanıyorum. Çünkü bunlar az paralar değil, çok ciddi paralar buralara harcanıyor ve bunun bedelini ödeyen var, ödeyemeyen var.Bakıyorsunuz en güçlü liseden, fen lisesinden, Anadolu lisesinden mezun oluyor, o bile hazırlık kursuna gidiyor, bu bir garabet. Bundan ülkemin kurtulması lazım. Milletçe kurtulmamız lazım" dedi.

Bence doğru demiş.Hazırlık kurslarına oldum olası karşıyımdır. Eğitimde ikilik doğmasına sebep oluyor. Aslında bu kurslarda bir eğitim verildiği de yok, asıl sorun buradan kaynaklanıyor. Yardımcı bir kurum olması gereken hazırlık kursları bütünüyle eğitim sistemimize bir seçenek olarak ortaya durmaktadır.

Çocukların eğitim gördüğü okullarda istenen paraları (bu da ayrı bir garabet ya çözülecektir inşallah ben başka bir açıdan bakıyorum şimdilik) ödemeye veliler "hani eğitim ücretsizdi neden bu paralar isteniyor?" diye tepki verirken; haneye giren geliri, diğer aile fertleri büyük fedakarlıklarla hanenin öğrencisini göz önüne alarak hazırlık kurslarına akıtmaktalar.
Sonuçta o öğrencinin sınavda başarılı olup istediği yere girebileceği konusunda bir garanti de yok. 5 seneyi bulan hazırlık kursu evresinde hiç aşama kaydedemeyen insanlarla karşılaşınca insan üzülüyor doğal olarak.

MEB bünyesinde öğretmenlik yapan, mesai sonrasında veya hafta sonları üç-beş kuruş para için hazırlık kurslarında çabalayan öğretmenlerin verim kaybı da başka bir mesele.

Şöyle bir düşünce geliyor aklıma (Bir an için eğitimin ücretsiz olduğunu unutun): Bir okulda öğrenim gören öğrenci ailelerinin gelir durumları oranında okula aidat ödediğini, belli bir kısmının okulun giderlerine ayrıldığını ve kalanın da öğretmenlerin eğitim verdikleri öğrencilerin sts sınavlarında aldıkları başarılı sonuçlar nispetinde öğretmenlere dağıtıldığını düşünün. O öğretmenler, eğitim verdikleri öğrencilere daha itinalı yaklaşıp da öğrenmeleri konusunda daha da azimli olmazlar mı?

Hem öğrenciler hazırlık kursları sıralarında para ve zaman kaybetmez hem de eğitim sisteminde verim artışı ortaya çıkmaz mı? Ayrıca öğrencilerin okula kendilerini vermeleri ve okulda kalacakları süre uzar ve en azından öğrendiklerinin yanında eğitim alırlar.
Erdoğan, "Çok açık, net söylüyorum, Milli Eğitim Bakanı'mla konuşuyorum, niçin acaba öğrenciler üniversite hazırlık kurslarına giderler? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Anlıyorum da, bu sistem nasıl oluşturulmuş? Bunu kaldırmaya kalktığınız zaman acaba hangi bariyerlerle karşı karşıya kalacaksınız?" diye konuştu.
Bir de böyle bir durum var, artık hazırlık kursları bir ticar, sektör haline gelmiş ve bu işe girişenler ciddi ciddi yatırımlar yapıyorlar. Nasıl ve ne şekilde kaldırılabilir? Derin düşünülmesi gereken ve zor bir konu. Sayın Başbakan bu konuda azmetmişse halkın da (her konuda olduğu gibi) bilhassa bu konuda arkasında olacağına eminim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.