Kısa dalga yayın

12.02.2009

Sosyal Yardımlaşma Vakfı Ahlak Dışı Kullanım Yöntemleri

Kömür ve gıda yardımlarıyla başlayıp beyaz eşyadan mobilyaya kadar çeşitli şekilde genişleyen Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından (BSYDV) faydalanma yöntemlerinin birinden bahsedeyim sizlere.
Kamuda 4Cli olarak tabir edilen çalışanlardan haberiniz var mıdır bilmiyorum, bunlar muakkat, geçici işçi diye de nitelendirilir.  Bunlar genelde özelleştirmeler sonucunda ortada kalan ve fakat çeşitli kanunlarla bir şekilde mağduriyetlerini gidermek(?) maksadıyla kamuda 10 aylık çalışma süresince istihdam edilen kişilerdir.  4clilerin kamuda sorunları, derdi büyüktür şimdi o konuya girersem işin içinden çıkmak zor olur.
Bu söz ettiğim 4clileri çalıştıkları 10 ay dışında bir şekilde çalıştırabilmek için çeşitli kurumlarca BSYDV kullanılır. Sözleşmeleri gereği çalıştırılamadıkları 2 ay süresince bunları çalıştırabilmek için BSYDVnin yardımları kullanılır. Öncelikle eşinden veya kendisinden vakıf yardımlarından faydalanma talebini içeren bir dilekçe istenir, sıradan bir vatandaş gibi. Sonra o talep işleme konur ve ilgili kaymakamlık ya da valilik tarafından 4clinin ailesine o iki aylık nakti yardım yapılır. 4cli de yapılan nakti ödeme karşılığında işyerinde sözleşme dışı 2 ay daha çalışmaya devam eder. 4clilerden başka bazı belediyelerce yine bu tür- güya -sosyal yardım kaynakları kullanılarak işgücü elde edilir. Sadece nakti yardım değil, yakacak ve gıda ve eşya yardımları da işgücü temininde kaynak olarak kullanılır. İlk başta çalışanın bir şekilde faydasına görünse de bana hem ahlaki hem de etik gelmemektedir. Sosyal(!) devletin sorumluluğu gereği muhtaç olanlara vermesi gereken yardım, bir şekilde devlet çalışanını yasadışı olarak çalıştırmak (sigortasız) için kaynak olarak kullanılmaktadır. Belki işsiz güçsüz, sıkıntı ve zorluk içindeki insanın çaresizliğinin sömürülmesidir, ihtiyacının giderilmesidir fakat asla ve asla bir devlete yakışmayan bir yaklaşımdır.
Hadi burada devlet menfaati gözetiliyor diyelim, peki kaymakamlıklarda çalışan ve bir şekilde cemaati olarak örgütlenmiş insanların çocuklarına kesintisiz burs, evlerine kömür-gıda şeklinde destek olarak bu yardımların yağmasını nasıl değerlendirmek gerekir? Sıradan bir vatandaş günlerce git gel yapıp, sağdan soldan muhtaçlık için evrak toplayıp kaymakamlık kapılarında sürünürken kaynağın başını tutanların bu tutumları ne kadar insani, ne kadar ahlaki, ne kadar vicdani ne kadar İslamidir?
Yapılanlar kitabına uydurulsa da bu acizliği, bu ahlaksızlığı devletime yakıştıramıyorum. Devlet ne yapsın aslında değil mi? Barındırdığı idareciler bu işe çanak tutuyorsa...?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.