Kısa dalga yayın

4.05.2008

Kapitalist mahalle baskısı

Haftaya bugün "Anneler Günü".

Çarşı-pazar ne varsa, o gün için kampanyalar reklamlar önceki haftadan başlayıverdi.
Şahsen teoride anneler, babalar, dedeler,neneler günü gibi uygulamalara karşıyım. Hiç hazzetmem. Geleneğimizde ve inancımızda insanlara karşı duyduğumuz sevgi materyalist ve takvime bağlı bir düzeyde değil. İnsanı aşağılık kompleksine sokuyor bugünler. Kendimi bir sene boyunca kendilerine gün atfedilen insanlara hiç değer vermeyip sadece o gün hatırlayan biri olduğum hissine kaptırıyorum.

Kapitalist düzenin bir uygulaması olarak gördüğüm bugünler için bir de şöyle bir düşünce geliyor aklıma: İlerleyen senelere, bireyselleşmenin ayyuka çıktığı ve insanların kendisinden başka hiç kimseyi düşünmediği senelere bir hazırlıktır bu.

Düşünsenize; bir aile analı,babalı,çoluklu, çocuklu topyekün hayatlarını idame ettirebilmek için çalışıyorlar ve tek amaçları geceli gündüzlü çalışarak para kazanmak. Yetmiyor, bugün bile çalışan bir çiftten oluşan bir aile çalışıyor ve kendi ihtiyaçlarını lükse kaçmadan ancak karşılayabiliyorlar. İş dömüşü bitkinlik vs ile ancak akşa yemeklerinde bir araya geliyorlar ve birbirlerine hal hatır bile soramıyorlar. Böyle bir durumda anneye, babaya, oldu ki çocuklarına nasıl hakettikleri değerleri yansıtacaklar. İşte böyle bir gün vesilesi ile en azından bir telefon etme zorunluluğuyla bu ihtiyacı gidermelerini sağlayacak bir kapitalist mahalle baskısıyla.

Ne kadar karşı olsam da oluşan kapitalist mahalle baskısı bilinç altında insanı rahat bırakmıyor. Çevrede insanlar annelerine hediye alırken, sana aldıkları veya alacakları hediyeleri anlatırken sen; bu hengame içinde annenin içinde kalacağı kapitalist mahalle baskısı yüzünden yaşayacağı burukluğu nasıl telafi ederim düşüncesine gireceksin.

Sonuçta annen senin bugünlere yaklaşımını bilse de maruz kaldığı mahalle baskısı içerisinde neden kendisine hediye gelmediğini anlatması onun gönlünü ferahlatmayacak ve karşılıklı bir buhran yaşayacaksınız.

Ne yazık ki kapitalizm galip geliyor bu durumda. Kapitalist mahalle baskısından bireysel olarak kurtulmak mümkün değil, tek çözüm toplu tepki.

Reklamlara bir baksanıza; tencere, tava, mobilya vs reklamları hep anneler günü temasına döndü.

- Anne seni çok seviyorum, anneler günün kutlu olsun.
-Ayy canım ne aldın bakayım. Aaaa çaydanlık takımı. Ben bununla ne güzel çay demlerim şimdi. Çok mutlu ettin beni hayatım. Çok sağol.

Olabilir mi böyle bir şey? Anneni seviyorsun hatta tapıyorsun ve ona anneler gününde rondo, çay takımı, fincan takımı, yatak örtüsü vb şeyler hediye ediyorsun. Evet anne seni çok seviyorum ama aldığım hediye senin için değil bana daha iyi hizmet edebilmen için.

Lütfen uyanalım artık ve şu kapitalist mahalle baskısından topyekun kurtulalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.