Babamın kurbanını kesmek üzere kahvaltıdan sonra kurbanı aldıkları köye gittik, saat dokuz gibiydi. Kurbanın kesilip askıya alınması için en son sıradaydık. Kurban satıcısının aynı zamanda kasaplık yaparken ayağına baltayı kaydırmasıyla kesimler sekteye uğradı. Saat iki gibi sıra geldi. Bir buçuk saate kurban askıdan indirilip bize teslim edildi. Böl parçala, tart, dağıt işini ancak akşam ezanı saatine bitiriverdik. Sabahın dokuzundan akşama kadar yediğim rüzgar, başlayan eklem ağrıları ek olarak eğik çalışma nedeniyle bel ağrısı sol avuç içinde bir kesik kurbanın diyeti olmuş oldu.
Kesim yöntemi hiç onaylamadığım, hayvanın yarısı bir ayağından bağlı şekilde traktörle askıya çekilmiş vaziyette. Kanlar beton zeminde sağa sola fışkırıyor, revana dönmüş. Ne kadar böyle kesilmemesi gerektiğini söylesem de yanımızdaki hissedar imamın ve tarım müdürünün bu konuda rahatlığı ve ayrıca kurbanda herhangi bir hisseye ve doğal olarak söz hakkına sahip olmamam nedeniyle etkili olamadım.
Hem sosyal hayatta hem dini hayatta çoğunlukla olduğu gibi insanlar yaptıklarına bigane. Ne kurbana, ne hayvana ne de ibadete hiç saygı yok. Allah kabul etsin. Mal sahibi işin ticaretinde hissedarlar soğukta kurbanı bir an evvel kaldırıp eve gitmenin peşinde oldukça bu işler öyle bir-iki kişinin çığırmasıyla düzelecek gibi değil.
Kurbanınız kabul bayramınız hayır olsun.
Asıl bayramın azizliği otomobille eve dönünce ortaya çıktı. Uğraş uğraş bagaz açılmaz. Kurban eti bagajda kilitli kaldı. O kadar süre beklemenin üstüne yediğim ayaz, ortaya çıkan ağrılar ve üstüne etin bagajda kilitli kalması tuz biber oldu. Bir iki saat dinlenme, uyumaya çalışma ama yok olmadı. Sinirlerimi fırlatan bagajın kilitli kalması çıkmadı bir türlü aklımdan. Kardeşimi aldığım gibi çıktık arabayla çarşıya, çilingir aramaya. Birini arasın, bayramda çalışmaz. Birini ararsın o da çalışmaz başka birine yönlendirir o da güzel bir fiyat ister servis ücreti olarak. Başka bir çilingiri ararsın o da okkalı fiyatı isteyen adam olmasın mı. Bayramdı seyrandı mıhabbetine ufak bir pazarlıkla çilingiri ikna etme işi tamam. Çilingiri beklerken aklımdan geçen "Şimdi ister misin adam gelsin kilide iki sağ sol yapsın ve açılsın?" Çünkü genelde bu işler böyle olur, bilgisayarlara müdahalelerimden bilirim. Bu düşüncemi kardeşime de söyledim fakat pek önemsemedi. 10-15 dakika sonra gelen çilingir önce anahtarı taktı bir denedi ııı ıhh, tık yok. Sonrasında kilit yuvasına sıkılan pas sökücü bir sprey; bir sağa, bir yukarı... Çıling, işlem tamam. Kapak açıldı. Ben kilidin arasına poşet falan sıkışmış olabileceğini düşünürken lanet olası kilit tam da bozulacak bayramı bulmuş. Vardır bir hayır dedik, adamın elimizden kısmeti varmış dedik. Ama o kadar sıkıntının üstüne keyfim yerine geldi mi? Eşşeğini kaybedip bulan adam misali geldi, şükürler olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.