
Bir yandan Bakanlık kendi bünyesinde kendine yakın gördüğü isimlerden HSYK üyeliği için bir liste hazırlayıp duyurmaya başlıyor bir diğer yandan da YARSAVcılar olarak tanımlanan "hükümete muhalif grup" hazırladığı bir listeyi meslek üyeleri arasında duyurmaya ve tanıtmaya çalışıyor. İki grubun listesindeki üyeler de merkez teşkilatı ağırlıklı olduğundan taşrada yer alan ve meslek grubunun ağırlıklı çoğunluğunu oluşturan hakimlerde de bu durum bir rahatsızlık yaratıyor.
Çünkü bu yapılan değişiklikle kurula üye seçiminin tabana yayılacağı ve daha demokratik bir yapı oluşturulacağı iddiası ortaya atılmıştı. Oysa ki şimdi, Bakanlık kendi hazırladığı listeyi duyurup tanıtmaya çalışırken taşradaki hakimlere bir nevi tehdit ve şantaj uyguluyor: Eğer bizim listeye oy vermezseniz kurulda yarsavcıların ağırlık kazanması sizler açısından sıkıntı olur.
Bu durumda olan iki arada bir derede kalan idealist hakimlere oluyor. Taşradan adaylık girişiminde bulunmaya yeltenenler anlaşıldığı kadarıyla gerek yarsavcılar gerekse bakanlık ekibi tarafından çeşitli tehditlere maruz kalıyorlar.
Taşradaki hakimler tarafından ağırlıkla eleştirilen bir başka konu ise; iki grubunun da listesinde yer alanların Bakanlığın merkez teşkilatında yer almaları dolayısıyla taşrada görev yapan hakimlerin sorunlarını (nakil, taşınma, eşdurumu, çocukların eğitim durumu vb) anlayacak kadar taşrada görev yapmamış olmaları durumu.
Velhasılı gördüğüm o ki HSYK gibi bir kurula üye seçiminin tabana yayılması durumu demokratikleşmenin ötesinde yargı teşkilatında bölünmenin ve safları ayıran çizgilerin kalınlaşmasına neden olacağı daha da doğrusu olduğudur.
Anlaşılan bu demokrasi bizim adaleti fena öptü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.