- Merhaba dostum
- Merhaba abi
- Tek gül alacaktım, pembe!
- Yok abi, kırmızı verelim.
- Kırmızı?! Yok ya bir anda ağır arabesk kaçar!
- Kırmızı verelim abi, ha pembe ha kırmızı ne fark eder? Hep ondan alıyorlar, yeni tanışanlar falan...
- Hep ondan... Yeni tanışanlar... Oha! Neyse kırmızı olmaz. Bi bakayım şöyle şu olmaz. Şu gerbera! Yok deve, bir haftada hasta çiçeği mi verecen. Şundan koyalım, bi de
şundan. Kır çiçeklerini al, olmaz onlar.
- Tamam abi, şundan koyayım mı?
- Olur olur ama şunları çıkaralım.
- Tamam abi!
- Ya bu çiçekler karizmayı bozar di mi bu kalabalıkta? (Gülümseyerek)
- Abi böyle kurtlar vadisinden çıkmış gibi giyinip de elinde bu demeti taşırsan!?!
- Neyse ya, neydi şu çiçeğin adı?
- Lisyantus!
- Neeey?
- Lisyantus abi, isyandan gelsin aklına
- Ne biçim çiçek adı bu ya? Şöyle bunun gül gibi sade, Türkçe bir adı yok mu?
- Yok abi, lisyanus.
- Neyse inşallah bunların adını sormaz.
- Tamam ha! Şşşt baksana bi dostum; bir poşete falan mı koysaydık acaba şunu?
- İstersen bakayım abi .
- Yok deve, şaka yaptım ya. Karizmayı bozan çiçek olsun yeter ki, hadi hayırlı işler.
- Abi dur dur getirdim poşeti.
- Neeey? N:e poşeti.
- Şaka abi şaka.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.