Kısa dalga yayın

18.10.2009

Çocuklar ve vahşet sevgisi

Pazar pazar  o güzelim havada çıkmışım balkona iki nefes alayım diye  fakat  o da ne?
Bizim mahallenin 9-10 yaşlarında çocukları, ellerinde yeni palazlanmaya başlamış güvercinler havaya atıp, atıp tutamıyorlar.
Sonra iki kanat çırpıp yere yığılan güvercini birisi avuçluyor, diğeri o çocuğun üstüne saldırıyor; illa bana ver diye. Karşıdan başka biri de; bana at, bana at, diye bağırıyor. Zavallı güvercin elden ele atılmaya çalışılırken yerlerde yuvarlanıyor.
Bu çocuklara okullarda, yazları camilerde biraz sevgiden, şefkatten, canlıdan, candan, canandan bahsedilse yani iki kere iki dört ederden sınavlardan, notlardan başka bir şeyler önemsetilse bunlar olmaz diye düşünüyorum. 

Ya çocuk bunlar çocuk! İnsanın şefkate, merhamete, sevgiye en yakın olması gereken çağlarında, çocukluklarında  hem kendilerine hem de doğadaki canlılara tam aksine en vahşi duygularla yaklaşıyorlar.

Ben tuttum iki üçüne öğütte bulundum, saydım, söyledim. Can dedim, acı dedim, şefkat dedim, günah dedim ama  çocuğun gözünde höt höt bir adamın söyledikleri düşüncesinden öteye gider mi merak ediyorum.
Nebilim ya! Analar, babalar, abiler ablalar bırakın siyaseti miyaseti, şunu bunu da çoluğunuza çocuğunuza biraz şefkat, sevgi gösterin, öğretin. MEB, Diyanet biraz artık bunlara eğilsin artık. ,
Lanet olsun böyle öğretim, aile düzenine; ruhsuz, merhametsiz, cani çocuklar geleceği de aynı şekle getirecektir.
Gerçi bu beton yığını, ruhsuz şehirlerde bunları yadırga-ya-mıyorum ama bir yerden bir şeylere başlamak lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.