
İnternetin daha yeni yeni ülkemizde kişisel bilgisayarlarla kucaklaşmaya başladığı zamanlar, irc sunucuları ve özellikle mIRC adlı program sayesinde(ardından bir de icq var ya neeeyse) insanların taaa uzaklardan birbirleriyle tanışma faslı başlıyıvermişti internette.
O zamanlardan hatırlarım, karşınızdaki biriyle konuşmak ve akabinde kendisine dair bilgiler edinmek için yakışıklı/alımlı CIA- FBI ajanları gibi etkileyici ve iknacı bir konuşma tarzı gerekiyordu. Genellikle asl ile başlayan sohbetler bir kaç zaman sonra isimlerin, öğrenilmesi ve fotoğrafların gönderilmesi gibi ileri düzey arkadaşlıklara varılması genelde uzun bir zaman alıyordu.
Kişisel olarak internete duyulan güven arttıkça - ekonomik konular hariç - karşıda sohbet edilen insanlara da güven artmaya başladı. Akabinde icq, msn, skype vb programlar aracılığıyla fotoğraf göndermeler, şarkı hediye etmeler, birebir konuşmalar falan oldukça arttı.
Şimdi öyle bir zamana gelindi ki bir zamanlar internette insanlardan edinmek için kan süzülen bilgileri, artık insanlar hiç bir talep olmaksızın kendileri sergilemeye başladılar.
İşte Facebook da bunun en kolay yolu oldu.
Kredi kartlarının kullanımı slipler aracılığıyla yapılmaktaydı yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı zamanlar, hey gidi heeey. Her taksit için karta bir slip hazırlanır ve vadesi geldiğinde bankaya işletilirdi.
Şimdi internete yönelik geliştirilen güvenlik sistemleri sayesinde doğrudan sanal poslar aracılığıyla, satıcının eline bile kredi kartı bilgileri ulaşmadan ödemeler yapılarak alışverişlerde gönül ferahlığı sağlanabiliyor.
Facebook nedir?
"Nedir?" diye biten soru cümlelerine Kemal SUNAL filmlerinden bir replikle "Bele puşt kimin, ipne kimin bişey" diyesim geliyor da her zaman her yere uymuyor doğal olarak bu cevap.
Facebook, öyle bir şey ki Bilim Teknik Dergisi'ne bile kendini konu edebilmiş bir uygulama! Bu benim için konunun latif kısmı, dergi facebook u ne yönden incelemiş okuyup görmek gerek. Derginin, teknolojik altyapısı mı, sosyolojik yanı mı yoksa ekononik yükselişi mi ilgiyi çeken?
Gerçekten ilgi çekici bir konu, Bilim Teknik ne yönden incelenmiş bilmiyorum da biz buralarda facebook şöyleydi böyleydi diye söylenirken yatırımcılar borsa maddi değerlerinden, girişimciler sahip olduğu potansiyelden nasıl faydalanırız diye kafa yoruyorlar. Bilim Teknik'in söz ettiği konuda yani istihbarat verisi olarak ne kadar öneme haiz olduğunu bilemeyeceğim de göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyorum.
Bugün itibariyle kendini Türkiye ağı içerisinde tanımlayan 1,136,755 kullanıcı sayısıyla göz ardı edilmemesi gereken, işlenmeye müsait bir cevher. 218.000 Almanya ve 585.000 Fransa ağı nüfusu göz önüne alınınca oldukça iyi. En yüksek değer olarak at %50 sini CRM açısından (at derken şöyleki bu %50 iş olsun diye bulunanlar ve hiç bir demografik veri girmeyenler olsun) sana kalır 650.000 kullanıcı. Ben ticaretin içinde hele de internetten faydalanan bir işletme olsam bu durumu hiç de göz ardı etmezdim. Ve tabi ucundan kıyısından bu işe reklam konusunda bulaşan işletmeler de yok değil. Bir kaç sitenin kullanıcılarına bilgi beslemesi verdiği uygulamalar da giriş açısından olumlu (sinemalar.com film künye ve özet bilgisi, burçlar, tusul.com un özetleri, chip.com.tr için haber bilgileri falan).
Bu cevherden ülkemizden de faydalanan işletmeleri görmek sevindirirdi beni. Mesela siberalem benzeri siteler, bir zaman sonra bunun içinde yer almak zorunda kalabilirler ben pek mümkün görmesem de.
Facebookta lobi savaşları başlıklı yazımda facebooka politik konular açısından değinmiştim.
hafif.org daki facebookla ilgili bir yorumum aynen şöyle:
underground iletişim ortamı. bu özelliğe dikkatinizi çekerim. facebook
altında gizli group oluşturabilirsiniz, sadece davetle kullanıcının
katılabileceği. bu gizli group sıradan hiç bir kullanıcının sorgulamalarında
görünmez. facebookun bu özelliği biraz can sıkıcı, yasadışı örgütlenmeler
açısından. bu konuyu hiç gündeme getiren yok nedense!!!
Görüldüğü, okunduğu, yazıldığı üzere facebook, varması öngörülen noktalar dışında belki de üreticilerinin dahi aklına gelmeyecek amaçlar için kullanılabilecek bir ortam.
Çocukluk arkadaşınızı, eski sevgilinizi, ebenizi, dedenizi nenenizi vs bulabileceğiniz bir ortam olması yanında, çeşitli uygulamalarla eğlenceli vakit geçirtmeyi başarabilen, ticari imkanlar sunabilen, beklenmedik gelişmelere gebe, terör örgütlerinin bile yer edinebildiği, çocuk, organ, uyuşturucu, kadın ve akla gelen ne varsa pazarlanmasına imkan tanıyabilen, ve kucağına aldığı insanları sevimli ve sıcak yüzüyle kandırarak istediği şekilde kullanabilen kara bir melek. Diğer mevzular bir tarafa, facebooka internet'in Hyde Parkı demek benim hoşuma gidiyor.
Zamanında masumane, bir topluluğun iletişim ihtiyacını gidermek amacıyla ortaya çıkmış; şimdilerde çeşitli uygulamalar sayesinde kendisini kollarına sorgusuz sualsiz teslim etmeye hazır fanilerin şahsi bilgilerini pazarlama ve bu fani topluluğun gizil gücünün çekiciliğiyle milyon dolarlara dönüşmüş bir internet ortamı. İşte, facebook budur!Buralara gelebileceği öngörülmüş müydü? Hiç ihtimal vermiyorum çünkü internette ortaya çıkan imkanlar pek de programlı olarak gelişmiyor. Planlı programlı işlerin internet ortamında tuttuğunu da ne duydum ne de gördüm.
Neticede üzerinde keyf alınabilecek ne varsa, kazanılabilecek ne varsa faydalanılmalı çünkü oturduğu tahtta fazla kalabileceğine inancım yok. Bir fenomen olarak görülebilecek kadar kıymetli değil benim açımdan. İnternet tarihinde şimdiden kendine yer edindiği açık. Üzerine yapılan çalışmalar da oldukça eğlenceli, youtube bu konuda göz atmak size keyif verebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.