Kısa dalga yayın

26.08.2007

Evleniyorlar, mutlular!


Bir çoğunuzu da çileden çıkaran bir durumdur; mahallenizde, sokağınızda, evinizin bitişinde akşam ondokuz-yirmi sularında başlayıp yirmi üç sularına kadar devam eden mahalle düğünleri.

Kimileri mahalle komşusu, kapı komşusu der sineye çeker. Kimileri "insan hayatta kaç kez evlenir, bir seferliğine katlanacağız artık" diye geçiştirir. Fakat bu düşüncenin, mahallede düzenlenen düğün sayısı biri aştıktan sonra pek geçerliliği kalmaz. E ne yapacaksınız bir başınıza gidip düğünü mü basacaksınız? Bu da pek mümkün değil! Karakola şikayet etseniz; o da ayrı bir mesele. O kadar masraf yapılmış, insanlar bir araya toplanmış. Onları polis zoruyla dağıtmak da pek vicdana sığmaz. Bu duruma pek çözüm bulunacak gibi değil.
Demokratik bir ülkede yaşıyoruz ya, insanlar kendilerinde bu özgürlüğü görüyorlar. Meşhur bir tanım vardır yine hepimizin malumu "Sizin özgürlüğünüz, başkalarının özgürlüğünün başladığı noktada biter",diye. Ama nerde?

Aslına bakarsanız, bu mahalle düğünleri eskiden bu kadar yaygın değildi. Bir mahallede bir, bilemedin iki tane düğün olurdu sokakta. Ama şimdi öyle mi? Bütün düğünler artık mahallelere taşındı. Bir iki hafta evvel tv haberlerinde salon sahipleri dert yanıyor muhabire; müşteri yok, diye. Olmaz tabi, niye senin müşterin olsun ki sokaklarda özgürce, bangır bangır düğün yapmak varken. Hem bir düğün salonu tutmak o kadar kolay mı? İki saatin ücreti 7-8 bin liradan başlıyor. Adam o kadar keriz mi bu ekonomik sıkıntıda? (yok canım ne ekonomik sıkıntısı, herşey rayında ülkede, dediğinizzi duyar gibi oluyorum. Doğaldır bu düşünceniz, hükümete kalsa insanların kazandıkları bile fazla. Bırak zammı geriye para almak lazım çalışandan. Gel gör ki madalyonun diğer yüzü öyle değil.)

Eskiden düğünler gül gibi salonlarda vur patlasın çal oynasın yapılmaktaydı. Hem öyle özgürlük mözgürlük sorunu da olmuyordu insanlar arasında. Çünkü salonlar yalıtımlı olduğundan (İstisnalar ayrı tabi)bırak yan komşuyu kapıdan çıkan dahi müziği duymuyordu. Yo yo, düğün salonları yerle yeksan olmadı. Aksine halk yerle yeksan oldu. Bu sıkıntılı dönemde seven iki kalbe bir yuva kurma umuduyla evlenenler, aileleri elde avuçta ne varsa ortaya koyuyorlar. Tasarruf yapılacak tek şey kalıyor o da düğün. Salona vereceğin paradan çık ikram masrafını, kaldı mı geriye güzel bir para? Ne gerek var canım gidip düğün salonuna o kadar para yatırmaya, gül gibi sokaklar, bahçeler dururken? Allah allah!

Hem artık sade düğünlerin yapıldığı yer değil, misafirler ve takılan takılar bile çaptan düştü. Önceden bir düğün oldu mu akrabalar torun torba atlar otobüse, doğru düğün mahallindeki akrabaların yanına. Yakın akrabalardan takı olarak bilezikler falan, bizatihi takılan takılar bile düğün masrafını karşılardı. Şimdi öyle mi ya?

Torun torba evden çıkacaksın, zor şer geçinen akrabana gidecek ve üç gece kalacaksın. Üstüne üstlük bir de evlenenlere tutup o halde bilezik takacaksın! yok canım, birisinin yanında demeyin. Valla kızılcık sopasıyla kovalar sizi, benden söylemesi.

Düğünlerin bile eski tadı yok artık. İnsanın burnunun direğini sızlatan hasreti giderdiği düğünlerde hasret masret de giderilmiyor artık. Aynı yerden düğüne hediye gönderecekler, durumu en yerinde olana veriyorlar çeyrek kartları; sana zahmet bunları da bizim yerimize takarsın, hadi yolun açık olsun.

Velhasılı; özgürlük mözgürlük hikaye. Katlanacağız çaresiz. Şu ekonomi haberlerinde sözü edilen gsmh dan kişi başına düşen gelir gerçekten on bin dolarları bulup da insanlar düğün yapınca ellerini ceplerine götürmekten çekinmedikleri günlere kavuşana kadar bu çileye katlanacağız hep beraber. Başka çare yok. Hükümete duyurulur, duyun halkın bu isyanını.

Düğün sahiplerine de yapacak ufak bir şey düşüyor o da yakın komşulardan nezaketen izin almak. En azından insanlar saygı gördüklerini düşünür de çıkan gürültüye ses çıkarmadıklarında kendi kendilerini yemezler.
Saygılar
Tüm evlenen çiflere mutluluklar, evleneceklere kolaylık, evliliğe poposu yemeyenlere de cesaret diliyorum bu devirde. Yapacak başka bir şey yok!

1 yorum:

  1. Buna benzer yazıları nerede okursam okuyayım aklıma hep Yılmaz Erdoğanın cebimdeki kelimelerde mahallede evlenenlerle ilgili yorumları geliyor:))

    YanıtlaSil

Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!

Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.