Hep riya hep riya!
Gazete köşelerinde ve ekranlarda hep riyayla karşılaşıyoruz. Kapatılan DTP nin ardından Muş Bulanık'ta ortalığı ayağa kaldıran şehir eşkıyalarının zulmüne defalarca kafa tutan esnaf sonunda kirişi kırıp kalaşnikofla açtığı ateşle iki kişiyi öldürmüş.
DTP ve PKK nın defalarca yaptığı kepenk kapatma çağrısına hiçbir sefer uymamış ve tek başına kafa tutmuş (Kynk: Hurriyet, Metehan DEMİR) olan bu kişi şimdi basın-yayında linç ediliyor. Hani bir benzetme vardır: "Hırsızın hiç mi suçu yok", diye aynen o misal.
Gazetelerden, ekranlardan şehir ve dağ teröristlerinin baskılarına boyun eğmek zorunda kalanlar veya gönüllü bu eyleme katılanlar defalarca aşağılandı, acizlikle ve devlete güvenmemekle suçlandılar.
Oysa şimdi bu durum canına tak etmiş esnaf elindeki silahla, malını canını korumaya kalkıyor ve haberlere bakın ki adam artık "saldırgan" olarak manşete çıkıyor. Sanki sokağı yerle yeksan eden, ateşe veren o soysuz köpekler sokakta gezintiye çıkmış da adam da keyfinden ateş açıp öldürmüş.
Tuh sizin iki yüzlülüğünüze.
Burada konu ile ilgili yazdığım hemen her yazıda söz ettim; Devlet, bu ülkenin dağına taşına şehrine kasabasına devletliğini gösterecek. Ne demişler "Ya devlet başa ya kuzgun leşe...".
Devlet otoritesinin hüküm süremediği yerde soysuz köpeklerin önünü almaya vatandaş yeltenir işte.
Helal olsun adama; ben de o adamın yerinde olsam aynı şeyi yapardım.
Sana laf diyenler senin .aşşağını yesin emmi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.