Yirmi gün olmuş neredeyse buralarda klavye oynatmayalı.
Memleketi ben mi kurtaracağım caaaaanım? Benimkisi burada "Sıkıp dert olacağına sal derman olsun" misali derdimi sıkıntımı paylaşmak.
Hasılı, hayırlı bir işe giriştim ek olarak bayram vesilesiyle büyükleri ziyaret işine girişince süreyi buralara vakit ayıracak kadar değerlendiremedim.
Şu Danıştay meselesi önemli benim için çünkü katsayı farkının ortadan kaldırılmasına, mesleki öğretimden yetişmiş biri olarak sevinmiştim ama yürütmeyi durdurma konusunda yandaş basının "Hani yetki YÖKteydi" kabilinden tafralarından doğan acınası halleri güldürüyor insanı. Danıştay, katsayı konusunda önceden yetkinin YÖKe ait olduğunu belirtmiş ama bu sefer ki yargılaması yetkili olup olmaması değil bilakis bu yetkinin doğru kullanılıp kullanılmamasına ilişkin. Öğrenecekler ama kendi tv kanallarında gazetelerinde bu doğruları anlatan olmadığı için bunların samimiyetine inanan insanları sömürmeleri sona ermeyecek. Benim anlatmam bir yere kadar kendi çevremle sınırlı...
Her neyse Öcalan köpeğinin(köpekler bile bu kadar adi olamaz ama hayvanların affına mahcuben işte) kafesinin dar gelmesi bunların bahane edilip yandaşlarının halk düşmanlığını sergileyerek kamu malına insanların malına zarar vermesi elbette yenilir yutulur cinsten eylemler değil. Hele ki yandaş basın ve tvlerde (özellikle samanyolu, kanal 7, 24 vb.) bunları soruşturması süren örgütün yaptığı tezi tam safsata, bu teze inanırsak Başbakanın o sözde terör örgütünün başı olması sonucuna varmamız gerekir gibime geliyor.
Hayret bir de nasıl olmuşsa ABD de Yahudi lobileri Erdoğanla görüşmeyecekmiş, ne kadar ilginç!
Zor arkadaş zor bu yandaş, satılmış yalamalarla uğraşmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.