Samsun'da yaşadığım süre içerisinde lahmacun manyağı arkadaşların vesilesiyle bir iki kez gitmişliğim vardır Diyarbakır sofrasına. Haberlerde Samsundaki sahibi Diyarbakırlı işletmelere yapılan saldırı girişimi tüylerimi ürpertti açıkçası. Tv haberlerinden gördüğüm kadarıyla bir grup liseli de bu olaylarda yer almıştır.
İşte bu tür davranışlar, provokasyonun net belirtileridir. Anlaşılan, bu dönemde şehitlerimize karşı gösterilen hassasiyeti, adi ve soysuz emellerine alet edip milletin huzurunu kaçıranlar var. Bu tür gerizekalı ve cahilce tavırları milliyetçilik, vatanseverlik, ulusalcılıkla bağdaştırmak da en alçakça tutumdur bu açıkça bir cehaletin kötü emellere alet edilmesinin tezahürüdür. Emniyet güçlerine düşen görev, bu grupları tahrik edenleri ortaya çıkarmaktır.
Şu açıktır ki; 30 yıllık terörle mücadele sürecinde Türk milleti bir Kürt travmasına sokulmuştur ve bu ülkenin insanları arasındaki kardeşlik bağı yoğun bakıma sokulmuştur. Özellikle 80 darbesi sonrası yasakçı zihniyet yani özellikle ülkemiz liberalizm rüzgarının demokrat, askere posta koyan(?) baş mimarı Turgut ÖZAL zamanı ortaya konan politikalar Kürtleri bu devlete iyice düşman etmiştir. Bölücü terörün taban tutmasına zemin oluşturulmuştur.
Bir kere beyinlere iyice kazınmalı: Her doğulu Kürt değildir, her Kürt de terörist değildir. Basına ve kamu gücüne düşen halk nezdinde bölücü terörle Kürtlüğün bağdaştırıldığı odakların ortadan kaldırılması ve toplumsal hafızada yer etmiş bu sanlamsız bağın koparılmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.