Ahhh şu demokrasi! Gençliğimi yedi benim.
Taaa çocukluğumdan beri şu rektör atamalarına bir anlam verememişimdir.Üniversitelerde adaylıklar konur, çeşitli vaatlerle ( demokrasinin olmazsa olmazıdır zati vaatler) oylar toplanır. YÖK'e gider. YÖK sıralamayı önemsemeksizin üç aday belirler ve Cumhurbaba'ya sunar o da o üç kişi içinden sıralamayı önemsemeksizin kendi görüşüne en yakın olanı üniversiteye atar.
Ben kendimi bildim bileli bu hep böyle olur ve atananların ardından da karşıt görüşlü olan hep bir tepki koyar, gazeteler yazar, tvler söyler.
Dedim ya çocukluğumdan beri aklım ermemiştir böyle demokrasiye. Aslında ne aklım erecek, demokrasi kime çalışıyorsa onların aklı ersin yeter, öyle değil mi? Şimdi TBMM Başkanı diyor ki; Cumhurbaşkanının, YÖKün bu tür yetkilerini tartışmamak gerek.(Bilakis tartışılıp çözüme kavuşturulacak TBMM'nin Başkanının aksini söylemesini beklerdim.)
Bu atamaların ardından yapılan tartışma bu yetki ve seçim olayını çözmeye odaklansa eminim ki çözülür bu sorun. Ama hep savunmuşumdur, demokrasideki gedikler bilerek giderilmiyor. Bugün bunlar, yarın onlar, öteki gün diğerleri aynı şeyi yapacakları için; umutlarıyla birlikte ellerine geçirecekleri yetkilerden de olmak istemiyorlar.
Çözüm basit: Ya seçimi kaldıracaksın ya da Cumhurbaşkanıyla YÖK ün seçim sonuçlarını budama yetkisini, olay bu kadar.
Aslında en güzeli; hastanelerde yapıldığı gibi idari yapının idarecilere (profesyonellere) terkedilmesiyle bilimsel özerklik yapısının kuvvetlendirilmesi. Bir prof, doç, niye idari işlerle (dekanlık, okul müdürlüğü) uğraşsın ki; ver idareyi profesyonellere, akademisyenler de bilimle ilgilensin, tabi siyasetten uzak kalabilirlerse. Akademik olarak öğretimi etkileyecek kararlarda elbetteki bulunsunlar o ayrı.
Gerçi çok uzun mesele ama söylemeden de geçemeyeceğim: Bir fizik profesörünün, bir elektronik profesörünün; bilgisayara giriş dersi vermekten başka yapabileceği bilimsel birşeyler olamaz mı? Ders vermek dışında ARGE çalışmalarına katılmak için zamanları mı olmuyor yoksa çağdaş, modern üniversitelerimizde ARGE ortamı mı yok?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.