Hişşşt, evet evet siz! İstanbul, Kadıköy'de yaşayanlar. Hani şu Altıyol'da dikili, kiminin sırtında, kiminin taşaklarını ellerken, kiminin boynuzlarına poposunu dayayıp fotoğraf çektirdiği, kiminin sevgilisini beklerken saatlerce tavaf ettiği o boğa var ya, ondan söz ediyorum. İşte o boğanın hikayesini biliyor musunuz?
Ben İstanbul'a geleli iki sene olmasına rağmen öğrendim. Sevgili ağabeyim Ümit Sinan Toğçuoğlu'nun ağzından dinledim hikayesini. İstanbul'dan ayrılmaya günler kalmışken bu hikayeyi sizlerle de paylaşmak istedim. Boğanın hikayesi zamanında Sinan Ağabey'imizin çıkardığı Kent 2000 adlı gazeteden alınma. Bilgilerinize.
Şu bizim boğanın bitmeyen maratonu
Şu bizim boğanın, Altıyol’un ortasında arenaya çıkmış, önüne çıkanı denize kadar kovalayacakmış gibi durduğuna bakmayın...
133 yaşındaki hayvancağızın , oradan oraya koşmaktan, adım atmaya mecali kalmamış...
bizim boğa, taa Paristen gelmiş buralara...
1864 yılında Paris’te doğmuş. Isidore Bonheur ve T.Rouillard adlı iki heykeltraşın eseri.
O zamanlar, Fransız gücünü temsil ediyormuş. Ama 1. Dünya Savaşı’nda Fransız gücü Alman gücüne karşı koyamayınca, bizim boğaya Almanya yolu görünmüş.
Almanlar, Fransızların güç sembolü alıp götürmüşler.
Osmanlı İmparatorluğu, o sıralar, Almanyanın müttefiki olarak savaşın içinde. Güce muhtaç.. Alman imparatoru II.Wilhelm, 1917 yılında Türkiye’yi ziyaret ederken, başkumandan Enver Paşa’ya hediye olarak, güç sembolü boğayı getirmiş.
Bizim boğa, önce Beylerbeyi Sarayı’nın bahçesine yerleştirilmiş. 1930 da yeni ilçe olan Kadıköy’e getirilmiş. 1953 de, o sıralar Türkiye’nin böbürlenme nedeni olan Hilton’un bahçesine taşınmış. Güç sembolü ya...
Ama, Hiltonun modası geçince, 1969 da tekrar Kadıköy’e postalanmış. Bundan sonra da, Kadıköy’ün sembolü sayılmış nasıl oluyorsa...!
Kadıköy’de kaymakamlık binasının önünde duran boğa, binanın restorasyonu sırasında, depoya kaldırılmış.
Orada unutulmuş da...Hayli zaman sonra, hatırlanıp tekrar sokağa salınmış. Bir oraya, bir buraya derken, Altıyola gelip konmuş.
Şimdilik burada... ama yakında yine yollara düşebilir. Kadıköy Belediyesi, Altıyol’a, beldeyi sembolize edecek başka bir anıt dikmeyi düşünüyor. O zaman, bizim boğanın nereye gideceği meçhul... Maratonu hiç bitmeyecek gibi.
Haziran 1997, Kent 2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkçe kullan ey millet, dilinden utanma olma illet!
Türkçe yazım kuralarına riayet etmeniz, yazdıklarınızın daha anlaşılır olmasını sağlar.
Türkçe her yerde Türkçe'dir, kağıt üzerinde de internet sitelerinde de.
Türkçe yazım kurallarına bir göz atsam iyi olur diyorsanız bu bağlantıyı tıklayınız.